Buradasınız
Filli Boya’da Taşeron İşçilik
Gebze’den bir grup işçi

Filli Boyanın Gebze’deki fabrikasında yaklaşık 1000 işçi çalışıyor. Bu işçilerin yaklaşık 250 kadarını taşeron işçileri oluşturuyor. Diğer fabrikalarda olduğu gibi bu fabrikada da taşeron işçilerinin sorunları çok fazla. İşverenin işçileri bölme politikalarından biri olan kadrolu işçi, taşeron firma işçisi ayırımı burada da uygulanmaktadır. Böylece işçilerin örgütlenmesinin önüne geçilebilmektedir.
Fabrikada en ağır işlerde taşeron işçileri çalıştırılmakta, çalışma saatleri ise düzensizdir. Örneğin gündüz vardiyasında işler yetişmediği için mesai yaptırılırken, gece vardiyasında aynı işi yapan işçiler iş erken bittiği için mesailerini erken bitiriyorlar ve bu nedenle ücretlerinden kesinti yapılıyor. Genelde ağır işlerde çalıştırılan taşeron işçilerinin herhangi bir iş güvenliği de yok. Taşeron işçilerinin maaşları da kadrolu işçilerin maaşlarından düşük ve hiçbir sosyal hakka sahip değiller. Filli Boya patronunun her türlü baskı ve hak gaspına maruz kalan taşeron işçileri, bir de taşeron firma tarafından hak gaspına uğratılmaktalar. Maaşlar taşeron firmaya ayın başında yatırılırken firma işçilerin maaşların 8-10 gün gecikme ile ödemekte.
Filli Boya’da taşeron işçilerini “iyi çalışan kadroya girebilir” yalanı ile uyutan işveren işçileri dizginsiz bir şekilde sömürmeye devam etmekte. Oysaki firmada yıllardır taşeron firma işçisi olarak çalışan işçiler var. İşçiler örgütsüz olduğu için bu sömürü mekanizması çok rahat bir şekilde sürdürülebiliyor. Filli Boya’daki tüm taşeron işçilerinin sorunları ortak olduğundan bu sorunların çözümü de ortak olmalıdır. Tek kurtuluş yolumuz birlikte mücadele etmekten geçiyor. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ama kazanacağımız bir dünya var.
Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Kentsel Dönüşüm Gebze’de!
ETİ Gıda İşçileri Greve Çıkıyor
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...