Buradasınız
Bir Matbaa İşçisiyle 12 Eylül Röportajı
Bir matbaa işçisine 12 Eylül’e ilişkin düşüncelerini sorduk ve aşağıdaki yanıtları aldık.
UİD-DER: Sence 12 Eylül faşist askeri darbesi neden gerçekleştirildi?
İşçi hareketini ezmek için gerçekleştirildi. Kazanılmış haklar yok edildi ve faşist bir rejim kuruldu. Amaçlanan sermayenin saldırı programının bir göstergesi olan 24 Ocak kararlarını hayata geçirmekti. Darbe her ne kadar askerler tarafından yapıldıysa da sermaye sınıfı darbenin en temel destekleyicisiydi. Baskıların, tutuklamaların, idamların temelinde darbe öncesinde yükselen işçi mücadelesini tamamen ezme amacı vardı.
UİD-DER: İşçi sınıfı ve örgütleri 12 darbesine karşı koyabilir miydi?
Darbeye karşı koyacak, hatta daha da ilerisine gidecek bir ortam mevcuttu. İşçi sınıfını gelecek tehlikeler konusunda önceden hazırlayacak ve örgütleyecek bir politik örgütlenme olmadığından darbeye karşı koyulamadı.
UİD-DER: Sendikalar 12 Eylül’den itibaren hangi haklarını kaybettiler?
En başta, Türk-İş hariç sendikaların, DİSK’in kapılarına kilit vuruldu ve önderleri tutuklandı. Örgütlü oldukları işyerinde yetkileri düşürüldü. Faaliyetlerine yeniden izin verildiğinde ise yeni sendikalar yasası, noter şartı, çoğunluk barajı gibi engellemelerle sendikal örgütlenmenin önüne yasaklar koyuldu. Patronların sendikal hareketi geriletme bakımından eli güçlendi. Genel grev, dayanışma ve hak grevleri yasaklandı. Uzun yıllar sendikasız kalan işçiler, sendikaların işçi örgütleri olduğunu dahi unutur hale geldiler.
UİD-DER: 12 Eylül sonrasında nasıl bir toplum yaratıldı?
Genel olarak tüm toplum tam bir karanlığın içine yuvarlandı. Faşist rejim toplumsal örgütlenmeleri acımasızca bastırdı. Gözaltılar, tutuklamalar ve idamlar toplum içinde korku havası yarattı. Boyun eğen, eleştirmeyen bir insan tipi yaratıldı. Elbette bu sürecin en kötü etkisi gençler üzerinde görüldü. Örgütsüzlüğün en acı sonuçlarını kaybedilen haklarda, yoksulluk ve yabancılaşmada gördük. Bencillik gençlik içinde yaygın hale geldi. Sahte kurtuluş yoluna sapan gençlik onlarca yıldır sessiz ve suskun...
UİD-DER: Darbeyi yapan generallerin yargılanması sence yeterli midir?
Hayır değildir. Generalleri yargılamayı başarmak gerekiyor. Ama anayasa, yasalar, siyasi partiler yasası, sendikalar yasası, grev, toplantı ve gösteri gibi tüm demokratik hakların bir bir elde edilmesi için mücadele vermek gerekiyor. Tüm bunların başarılması için işçi sınıfının mücadelesinde genel bir yükselişin olması gerekiyor. Aksi takdirde göstermelik yargılamalarla faşizmin hesabını soramayız. Biz bununla da sınırlı kalmak istemiyoruz. Daha da ileri giderek, faşizme neden olan kapitalist sistemden hesap sorulmasını istiyoruz. Bunu da ancak örgütlü işçi sınıfı yapabilir. Bu amaçla çalışmalıyız, örgütlü mücadeleyi yeniden büyütmeliyiz.
UİD-DER: Bir daha 12 Eylüllerin olmaması için neler yapılmalı?
Faşizm hâlâ büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Kriz ve emperyalist savaş bu süreci tetikliyor. Tüm dünya faşizm belâsından fazlasıyla çekti. Bir daha aynı acıların yaşanmaması için işçi sınıfına ve devrimcilere büyük görevler düşüyor. Yapılması gereken nedir? Geçmişi unutmamalıyız. İşçi sınıfının bağımsız çıkarlarını sermaye sınıfının çıkarlarıyla karıştırmamalıyız. Başta sendikalar olmak üzere tüm işçi örgütlerinde işçilere, yaşanılanları doğru temelde anlatmak gerekiyor. İşçilere eğitimler verilmeli. Faşizme karşı sınıf cephemizi genişletmeli ve sağlamlaştırmalıyız. İşçi sınıfının taleplerini toplumun tüm ezilen ve yoksul kesimlerine anlatabilmeliyiz. Elbette uluslararası işçi hareketinin desteğini de güçlendirmeliyiz. Unutmamalıyız ki faşistlerin ipleri sermayenin elindedir. Sermayenin sömürü sistemini yıkmadıkça faşizm belâsından da kurtulamayız.
Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...