Buradasınız
Hakkımızı Söke Söke Aldık!
İkitelli’den bir grup tekstil işçisi
Çalıştığım fabrikada yıllık izinler kullandırılmaya başlandı. Bizim olduğumuz bölümde iki vardiya olarak 8’er saat çalışıyoruz. Vardiyanın birini izne çıkardılar. Diğer vardiyayı 2 saat fazladan çalıştırmaya başladılar, elbette fazla mesai ücreti ödemeksizin. Ve bu tam bir ay sürecek.
Tabii ki patron biz işçileri düşündüğünden çıkarmıyor izne, işler azaldığı için yapıyor bunu. İşçilerin kullanamadıkları iki yıllık izinleri var içeride. Neden şimdiye kadar vermemişti izinleri! Fabrikada işçiler kendi aralarında bu durumdan rahatsız olduklarını birbirlerine anlatıyorlar. Fakat bu durumdan rahatsız olduklarını patrona söyleyemiyorlar. Bir de biz işçiler arasında genelde şu sözler dile geliyor: “Buradakilere güven olmaz”, “bunlarla yola çıkılmaz”, “burada birlik yok” vs. Ama bu durum da giderek değişmeye başlıyor. Nasıl mı?
Erkek işçilerden birkaçı patrona giderek “ya bize cumartesi fazla mesaimizi ödeyin ya da cumartesileri çalışmayalım” dediklerinde patron net bir cevap vermemiş. Fabrikada patronlar tarafından hiçbir açıklama da yapılmadı. Hep kulaktan duyduğumuz bilgilerle yetinmek durumunda kaldık. Ama sonunda biz kadınlar da dayanamadık. Önce kendi aramızda konuştuk, içeri gidip konuşalım, bizi işten atacak ya da öldürecek değil ya dedik. Yemek paydosunda patronun odasına gittik, patronun yeğeni panik bir şekilde “hayırdır bayanlar” diye bizi karşıladı. Bir kadın arkadaşımız, “biz bir açıklama yapmanız için geldik” dedi. Patronun yeğeni, “durun o zaman tek tek içeri girin” dedi. Tabii ki biz onu dinlemedik ve hep birlikte içeri girdik. Patron doğrudan, “arkadaşlar cumartesi belli değil” diye söze girdi. Biz de “Bize neden bir açıklama yapılmıyor. Biz cumartesi çalışmak istemiyoruz. Çalışırsak da fazla mesai ücretimizi istiyoruz. Bir ay boyunca sekiz-altı çalışacağız, izni olmayanlar her gün 2 saat bedava çalışacak” diye çıkıştık. Patronun bize verdiği cevap, “bu fabrika önceden de sekiz-altı çalışıyordu” oldu. Biz de “biz sekiz saat olarak işe girdik, 10 saat öncedenmiş” dedik. Patron köşeye sıkışınca çanak yalayıcısına bağırarak, “bundan sonra işe yarım saat geç kalanları fabrikaya almayın” diye tehditler savurmaya başladı. Biz de patrona “niye bağırıyorsunuz, biz sizden bir açıklama bekliyoruz, ayrıca konumuz geç kalma değil” deyince hemen ses tonu yumuşadı ve “yok kızlar size bağırmıyorum cumartesi çalışmayabiliriz” dedi. Biz de “Cumaya kadar bekleyeceğiz” diyerek oradan ayrıldık.
Kendi aramızda patronun haline gülüyoruz: “Biz de 20 kişi geç kalırız bakalım alıyorlar mı, almıyorlar mı içeriye.” Cuma günü sonuç belli oldu ve “Cumartesi çalışmıyoruz” denildi. Bu duruma çok sevindik, kazanmıştık. İşçiler bir araya geldiklerinde sorunlarını işte böyle çözebiliyorlar.
Patrondan korktukları için işçilerin birçoğu konuşmaya gelmemişti, fakat biz buna rağmen gidip konuştuk. Bugün on kişi olur, ilerde bu sayımız daha da yükselir. Küçük adımlar bile çok önemli biz işçiler açısından. Tabii ki sorunlarımız 10-15 kişiyle tam çözülmez. Biz işçiler birbirimize güvenmeyi öğrensek çok daha güzel şeyler yapabiliriz. Fabrikadaki 400 işçinin bir araya geldiğini düşünüyoruz, patron ne yapabilir ki diye gülümsüyoruz ardından. Tek sorun biz işçilerin bilinçsiz olması. Haklarımızı bilirsek, bir araya gelirsek patronlardan hakkımızı söke söke alırız. Yeter ki bizler fabrikalarımızdaki işçi arkadaşlarımıza güvenlim, birlikte yola çıkalım. Şunu bilelim ki, işçinin işçiden başka dostu yok! Aydınlığa ya beraber çıkacağız ya da karanlıkta birbirimizi görmeden kör ve yoksul bir şekilde yok olacağız! Hem de patronların kârları uğruna...
Birleşen işçiler yenilmezler!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...