Buradasınız
Hacettepe Hastanesinde Baskılar Artıyor
Hacettepe Hastanesinden bir işçi
İşçi kardeşlerime selamlar,
Ankara Hacettepe Hastanesinde taşeron işçisi olarak çalışmaktayım. Dört yıldır düzensiz maaş ödemeleri, düzensiz yıllık izin ve eksik fazla mesai ödemeleri ile çalışmaktayım. Geçtiğimiz aylarda düzensiz aldığımız maaşlarımız için kısmi olarak iş bırakma eyleminde bulunduk ve sonuç itibariyle kazandık. Ama eylemden sonraki süreçte baskılar arttı.
Eylemde öne çıkanlara yönelik rotasyonlar (yer değişikliği) yapılmakta. Haksız yere yazılan tutanaklar, üstü kapalı ve bazen de açık sözlerle işten çıkarılma tehdidi altındayız. Ve yine baskı yapmak için açık alanda sigara içen arkadaşlarımıza sigara yasağını hatırlatıyorlar. Doktorların, hemşirelerin, idari personelin ve özellikle şirket müdürü ve şeflerinin sigara içebildiği yer bizlere yasak oluyor. Hatta şirket müdürü elinde sigarayla bizlere sigara içmenin yasak olduğunu yüzü kızarmadan söyleyebiliyor. Peki soruyorum! Sigara yasağı neden hastanenin tüm personeline, şirket müdürü ve şeflerine değil de sadece taşeron işçilerine, bizlere uygulanıyor? Bu gerekçeyle, bizlere ceza uygulamaya çalışıyorlar. Beni de sigara içerken gördüler ve şirket müdürü bana para cezası uygulamak istedi. Bunun ardından istemediğim halde vardiyamı değiştirdiler. Bunun nedenini sorduğum zaman, vardiya değişikliğinin zaten yapıldığını, o değişikliklerden biri olduğunu söylediler. Ama kendilerine yalakalık yapanlara ne sigara yasağı uygulanıyor ne de vardiya değişikliği yapılıyor.
Eylemden önceki süreçte paralarımızı yatırmadıkları için sigara içenlere hiçbir şey demiyorlardı. Hatta bizlerden sigara yakmak için ateş istiyorlardı. Bizlere, “siz sigaranızı rahatlıkla için diye biz gidiyoruz” diyorlardı. Şimdi ise hakkımızı aradığımız için bu durumu baskı aracı olarak kullanıyorlar. Bizler tüm baskılara karşı mücadele etmek zorundayız.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Yaşasın UİD-DER!
Biz Uluslararası Bir Sınıfız!
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.