Buradasınız
Patron Her Zaman Patrondur
Topkapı’dan bir işçi
Ben hizmet sektöründe çalışan bir işçiydim. Bir seneye yakındır part-time olarak Taksim’de bir kafede garsonluk yapıyordum. Bu kafe, genelde solcu gençlerin ve insanların geldiği bir yerdi. Tabii kafenin sahipleri de solcu olduklarını ve işçileri savunduklarını söyleyen, ama aslında tipik birer küçük-burjuva olan kişilerdi. Neden mi? İşte örneği: Ben bu kafede tam 11 saat çalışıyordum. Ne yemek parası ne de yol parası alabiliyordum. Sigorta deseniz hak getire. Üstelik kafede yediğimiz yemekler tamamen sağlıksız, tost, sandviç gibi kuru gıdalardan ibaretti. Hatta kimi zaman müşteri yoğunluğundan yemek yiyemediğim dahi oluyordu. Mola denen bir şey zaten yoktu. 11 saat boyunca ayakta olduğumdan haliyle dizlerim ve ayaklarım ağrıyordu, aşırı yoruluyordum. Biraz oturup dinlensem patronlar “hadi işinin başına” diyorlardı. Ve bu şekilde yoğun bir iş temposuyla bir yıla yakın bir süre çalıştım. Ta ki bir gün işe gittiğimde patronun bana “iti an çomağı hazırla” demesine kadar. Hiçbir insanın kabul etmeyeceği gibi ben de bu sözü kabul etmedim. Ve lafı ona iade ettim. Kısa bir tartışmadan sonra patron haksız olduğu için zorbalığa başvurup küfrederek beni dışarı attı. Küfretmeye, üstelik bir de tehdit etmeye devam etti. Böylece beni işten kovdu.
Ancak dostlar ben şunu çok iyi anladım ki, bütün patronlar, kendilerine sağcı da deseler solcu da deseler patrondurlar. Ve işçilerin karşısında olan bir sınıftırlar. Biz işçilerin çıkarlarını savunduklarını bile iddia etseler tamamen kendi çıkarlarını savunurlar. Onların gözünde işçi, kullanıp atılmaya yarayan bir mendil gibidir. Onlar sadece kendilerine para kazandıran, hakkını aramayan, pısırık, mücadeleci olmayan, örgütsüz işçileri severler. Örgütsüz bir işçi onlar için bir nimettir. Çünkü mücadele etmez, hakkını aramaz ve de patronları rahatsız etmez.
Dostlar! Bugün patronlar türlü türlü yollarla işçilere saldırabiliyor ve istediğinde kullanıp atabiliyorsa, bunun nedeni işçilerin örgütsüz oluşudur. Eğer patronlar sınıfının karşısında örgütlü, güçlü ve sıkı sıkıya kenetlenmiş bir işçi sınıfı olsa, patronlar istedikleri gibi at koşturamazlar. Pervasızca bizlere saldıran, bizleri aşağılayan patronlara dur demek için örgütlenmeliyiz. Örgütlü işçi sınıfını kimse yenemez. Yeter ki, biz bu gücün farkında olalım, asalak patronlar sınıfına dur demek, mücadeleyi büyütmek için örgütlenelim.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
İstanbul
Mücadele Ettik, Kazandık!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.