Buradasınız
Emekçi Kadınlarla Söyleşi /1
Derneğimizin Tuzla-Aydınlı temsilciliğinde 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine katılan emekçi kadınlarla söyleşiler yaptık. Emekçi kadınlar mücadele etmek gerektiğinin altını çiziyorlar.
UİD-DER: Sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Saliha. Bir fabrikada 3 vardiya olarak çalışıyorum. Aynı zamanda evin bütün sorumluluklarıyla ben ilgileniyorum.
UİD-DER: Evde, işyerinde, sokakta kadınlar ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar?
Kadınların sorumluluğu çok daha fazla. Kıyaslama yaparak açıklamak istiyorum. Erkekler eve gelince ayaklarını uzatıp dinlenebilirler. Çalışan kadınlar için böyle bir şey söz konusu değil. İşten yorgun argın gelir gelmez mutfağa giriyoruz. Yemek hazırlıyoruz, ev işlerini yapıyoruz, çocuklarla uğraşıyoruz. Kadınların üzerinde büyük bir yük olduğunu düşünüyorum. İşyerinde de aynı, hiçbir şekilde dinlenme fırsatı olmuyor. Pazarları erkekler için tatil, kadınların ise pazar günlerinin bile tatil olmadığını düşünüyorum.
UİD-DER: Mutfak, temizlik, okul masrafları, bütün bunlar kadınları nasıl etkiliyor?
Olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü mutfak falan başlı başına birer iş ve ayrıca masraflar var. Alınan maaşlar belli, evin ihtiyaçları belli. O yüzden ay sonunu getirmek hiç de kolay değil, gerçekten çok zor.
UİD-DER: Hem evde hem de işte çalışıyoruz. Peki, bunlar kadının ruhunda nasıl sorunlara yol açıyor?
Çok büyük tahribatlara yol açıyor. Ruhen, psikolojik olarak, bedenen kötü bir etki bırakıyor. Çünkü dinlenemiyoruz, dinlenemediğimiz zaman da sağlıklı düşünemiyoruz. Her yönden olumsuz şekilde etkiliyor.
UİD-DER: İşyerlerimizde kadınlar ne gibi sorunlar yaşıyor?
Tabii bu insandan insana değişiyor. Kadın olunca davranışa da harekete de daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Kadınlar erkekler kadar rahat hareket edemiyor.
UİD-DER: Çalışma koşullarında nasıl farklılıklar var?
Ben bir farklılık göremediğim için bu konuda yorum yapamayacağım. Benim çalıştığım yerde erkeklerle kadınların çalışma koşulları aynı. Ama davranış bakımından cinsiyet ayrımı yapılıyor.
UİD-DER: Kadın arkadaşlar hamile kaldığı zaman ne gibi sorunlar yaşıyorlar? Sizin işyerinizde hamile bir kadın arkadaşınız var mı?
Bir arkadaşımız var, iki haftadır raporlu. Hamileliğinin son dönemlerinde 3 ay, doğumdan sonra 6 ay izin hakkı var kadınların. Bizim işyeri 3 vardiyalı, bebeği olanlara tolerans gösteriyorlar. Mesela tek vardiya çalışmalarına izin veriyorlar. Sendikamız var. Sendikal haklardan yararlanabiliyoruz. Umarım bir gün herkes sendikalı olur.
UİD-DER: Kadın patronlarla kadın işçilerin sorunları ve çıkarları ortak olabilir mi?
Ben ortak olacağını düşünmüyorum. İşçi olmakla patron olmak arasında dağlar kadar fark var sonuçta. Çok fazla iş geçmişim yok ama ortak bir sorun varsa o da cinsiyetten kaynaklanıyor olabilir.
UİD-DER: Eskisine göre kadınlar mücadelenin en ön saflarında yer alıyorlar. Grev ve direnişlerde, Tunus ve Mısır’da kadınlar öne çıkıyor. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
İnsanlarımız gitgide aydınlanıyor, bilinçleniyorlar. Bence bundan kaynaklı insanlarımızın gözü açılıyor.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...
- Genelde bir grev ya da direniş ziyaretine gittiğimizde işçi arkadaşlardan şu sözleri duyarız: “Greve çıktım gözüm açıldı, hayata farklı bakmaya başladım.” Peki işçi arkadaşlar neden böyle söylemeye başlarlar? İşçiler patronların karşısında dik bir...