Buradasınız
Öğretilmiş Çaresizlik Tutsak Eder
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Öğretilmiş çaresizlik üzerine defalarca deneyler yapılmış ve sonuç çaresizliği kabulleniş ile sabitlenmiştir. Örneğin bir pire normal şartlarda kavanozun içine atıldığında, zıplayarak içinden çıkabilme yeteneğine sahiptir. Yapılan deneyde pire kavanoza kapatılıyor. Her zıplayışta kapağa çarparak kavanozun dibine düşüyor. Zıplayışların sonunda kavanozu aşamayacağını içgüdüsel olarak anlayıp zıplama boyunu kapağa çarpmayacağı seviyeye düşürüyor. Sonrasında kapak açılıyor fakat pire o mesafeyi zıplayarak çıkabilme yeteneğine sahip olmasına rağmen, aşamayacağını içgüdüsel öğrendiği için daha yükseğe zıplamayı denemiyor. Umutsuzluk içinde kendi yeteneğinden vazgeçerek durumu kabulleniyor.
İşte kapitalist sömürü düzeninde egemenler, işçileri böylesi bir çaresizliğe itmek istiyorlar. Patronlar sınıfı medyasıyla, siyasetiyle, kimsenin kimseye güvenmediği, ırkçılığın, milliyetçiliğin, ihanetin, bencilliğin, pisliğin en dibine kadar işlendiği programları ve dizileri kendileri için yaptırmıyorlar. İşçiler uyanmasın, gücünün farkına varmasın diye yaptırıyorlar. Düşük ücretleri, uzayan
çalışma saatlerini, iş kazalarını var olan bütün olumsuz durumları, ilahi bir güç tarafından yapılıyormuşçasına kabullenmemizi, ses çıkarmamamızı istiyorlar. Bütün oyunlarını, birleşmemizden korktukları için ısıtıp ısıtıp önümüze sunuyorlar. Şunu hatırlamak gerekir ki, bu topraklarda nice işçi mücadeleleri yaşandı. İkramiyeler, yüksek ücretler, sosyal ve demokratik haklar patronlar tarafından altın tepside sunulmadı. Fakat biz işçilerin örgütsüzlüğü yüzünden teker teker geri alındı, alınıyor. Bugün patronların kütüphanelerinde bile geçmişte yaşanan grevlerin, direnişlerin anlatıldığı kitaplar yer alıyorsa, bu bizim gücümüzden ne denli korku duydukları ve aynı zamanda tedbiri elden bırakmadıkları anlamına gelir.Biz işçiler örgütlenip gasp edilen haklarımızı patronlardan söke söke alma potansiyeline sahibiz. Yeter ki onların oyunlarına gelmeyelim, bir sınıf olarak mücadelemize sahip çıkalım. Kavanozdaki pire gibi çaresizliği kabullenmek gücümüzden, geleceğimizden vazgeçmek olur. Gücümüz birliğimizden gelir.
Örgütlü İşçiyi Hiçbir Kuvvet Yenemez…
Bir Eşit midir Bire?
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....