Buradasınız
Onurlu Bir Mücadele Deneyimi: 1948 Maden İşçileri Grevi
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Kıbrıs’ın Lefke bölgesinde bir madenci anıtı var. Yerin derinliklerinden çıkıp yeryüzünde onurlu duruşun hikâyesini simgeliyor. Temiz havadan ve güneşten yoksun biçimde, yerin karanlığında emek gücünü satmak zorunda kalan maden işçilerinin doğru temellerde mücadeleye atıldıkları zaman neleri başarabildiklerini gösterdikleri deneyimlerinden birini hatırlatıyor. Kıbrıs’ta o güne kadar görülmemiş bir dayanışma ve mücadele örneği olan 1948 maden işçileri grevini hatırlamak işçilerin kardeşliğinin ve mücadelesinin, halkların kardeşliğini de büyüttüğünü gösteriyor.
Lefke’de 1916 senesinde faaliyetlerine başlayan, Amerika Kıbrıs Maden Şirketi CMC, 1948 senesinde 1300 Kıbrıslı Rum ile 700 Kıbrıslı Türk işçinin çalıştığı büyük bir maden işletmesidir. Maden işçileri 1 Temmuz 1947’de açıklanan ücret zamlarını ve 1 Aralıkta yapılan hayat pahalılığı ödeneğindeki artışı, günün koşullarına göre yetersiz bulurlar. Ücretlerinde iyileştirme yapılmasını içeren 23 maddelik taleplerini sendikaları aracılığıyla işverene iletirler. İşveren yüzde 20’ye varan bir ücret artışı yaptığını söyleyerek, Maden İşçileri Sendikası’nın taleplerine kulak tıkar.
Maden işçileri ve CMC patronu bir dizi görüşme yapar ancak anlaşmaya varılamaz. Türk ve Rum işçiler toplantılar yaparlar, 11 Ocak 1948 günü oybirliği ile grev kararı alırlar. İlk etapta 5 gün sürecek grev 13 Ocak 1948’de başlar. Sağcı Rum sendikacılar üyelerini greve katmazlar ve herhangi bir destek de vermezler. 1945’te Rum Solcu İşçi Sendikaları Federasyonuna (PEO) bağlı karma sendikalardan ayrılan bir grup işçinin oluşturduğu, Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Kurumuna bağlı Lefke Madenciler Birliği, “solcu Rum sendikaları ile işbirliği yapılacağını göstermek” amacıyla greve katılır. CMC Genel Müdürü, Kıbrıs Türk Sendikalarının, Rum solcu sendikalar ile greve katılmasını kınayan bir açıklama yayımlar. 700 kadar olan Türk maden işçisinin Rum sınıf kardeşlerine karşı kullanılması ve ortak grevden vazgeçilmesi için uğraşır. Fakat çabaları sonuç vermez. Ne Rum ne de Türk işçiler, grevin ilerleyen dönemlerinde işçileri ayrıştırmak için yürütülen milliyetçi propagandadan etkilenir. Grev kırıcılığı başarıya ulaşmaz.
5 günlük grev, PEO Genel Merkezi ile yapılan görüşmeler neticesinde yerel sendikalar tarafından uzatılır. Bunun üzerine CMC yönetimi, çalışmak isteyen işçilerin başvurması halinde madenin açılacağını duyuran 10 bin el ilanı dağıtır. Fakat işçilerin birliği bu oyunu da boşa çıkarır.
İşçi gözcüleri ile enerji santrali çalışanlarının 3 Şubat günü greve katılmaları üzerine şirket, yerli ve yabancı personelini çalıştırmak ister. PEO Genel Merkezi, 9 Şubatta maden greviyle dayanışmayı yükseltmek ve grev fonunu güçlendirmek için ada çapında 24 saatlik bir genel grev organize eder.
O yıllarda sendikalar greve çıkan işçilere ödenek vermemektedir. Grevciler, toplumun dayanışmasıyla grevlerini sürdürebilmektedir. Maden grevine toplumun birçok kesiminden destek gelir. Grevcilerin ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için Kıbrıslı Rum ve Türklerin büyük bir çoğunluğu her hafta gönüllü olarak para ve yiyecek yardımı yaparlar.
3 Martta CMC patronu grevi zayıflatmak için bir yola daha başvurur. Karadağ Mahallesi ve Gemikonağı İskelesindeki işyerlerine çalışmak için grev kırıcılar gönderir. Grev kırıcılarla ve polisle birçok kez karşı karşıya gelen grevci işçilerden 8’i, çıkan çatışmalarda ağır yaralanır ama bu hamle de Türk ve Rumlardan oluşan grevci işçilerin kararlı direnişi sayesinde boşa çıkarılır.
CMC grevini kırmak isteyen yönetim Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu ile görüşür. Başpiskopos, işçilere hitaben bir bildiri yayımlayarak greve son verilmesini ister. Maden İşçileri Sendikası çağrıya tepki gösterir. Çağrıdan etkilenen az sayıda grevci işçi işbaşı yapsa da işçilerin büyük bir bölümü greve devam eder.
İşçilerin mücadelesini kıramayacağını anlayan CMC, işçilerin talebini kabul etmek zorunda kalır. Çalışma saatleri, iş güvencesi, sağlık ve tedavi ile ilgili haklarda da iyileştirme sağlanır. Böylece azim, kararlılık ve sınıf dayanışmasının güzel bir örneği olarak sürdürülen grev, 17 Mayıs 1948’de, 125. gününde sona erer.
Kazanımlarının yanı sıra 1948 maden işçileri grevi, iki halkı emek mücadelesinde bir araya getiren ve bugün dersler çıkarabileceğimiz bir deneyimdir. Yapay ayrımları bir kenara bırakıp sınıf kardeşliği temelinde safları sıkılaştırmanın önemli bir örneğidir. Kıbrıslı Rum ve Türk 2000 maden işçisi, “biz ve çocuklarımız aç kaldık ama mücadelemize asla ihanet etmeyeceğiz” diyerek sarıldıkları bu mücadelenin onurlu kahramanlarıdır.
Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
“Yanıyorsun Fuat Abi”
- Onurlu Bir Mücadele Deneyimi: 1948 Maden İşçileri Grevi
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- ABD’den Türkiye’ye, 1913’ten 2023’e
- “Cinnet” Değil İşçinin Hak Mücadelesi: 1974 Ülker Direnişi
- Sungurlar Kazan Fabrikası Direnişleri
- Tariş Direnişi ve Direnişin Dönüştürdüğü Emekçi Kadınlar
- Cumhuriyet Tarihinin İlk Kitlesel İşçi Mitingi: 1961 Saraçhane Mitingi
- Tarihin Aktarma Kayışı ve Cezmi Baba Gibi Olmak!
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- 1928 Tramvay Grevi
- Tarihten Bir Yaprak: 1974 Gıslaved Grevi
- Türkiye İşçi Sınıfının Mücadele Tarihinde DİSK’in Yeri
- 1969 Gamak Direnişi ve Şerif Aygün
- Berec Grevi ve Kadınlar
- Fotoğraf ve Tanıklıklarla 1968 Derby İşgali
- Tarihten Bir Yaprak: 1910 Bursalı İpek İşçilerinin Grevi
- Tarihten Bir Yaprak: “Magirus’ta Grev Var”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Özal’ın Yakasına Sarılıp Hesap Soran Baştemsilci
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...