Buradasınız
“Ot Geldik Saman Gitmeyelim”
Esenyurt’tan bir grup işçi

Geçenlerde bir grup işçi olarak “Maden” filmini izledik. Hem duygulandık hem de geçmişten ders çıkardık. Film 1978’de işçilerin patronlara ve sendika bürokratlarına karşı verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Filmde işçilerin nasıl bilinçlendiği, nasıl kavgaya girdiği, mücadele eden işçilerin kazanamayacağı bir şeyin olmadığı anlatılıyor. Patronlar bilinçlenen işçileri her zaman bölücü-hain diye suçluyorlar. Patron yanlısı sendikacıların yalanlarına kanmayan İlyas, konuşmak için söz istediğinde sendikacı söz vermeyerek onu hainlikle, kışkırtıcılıkla suçlayıp bastırmaya çalışıyor. İşçinin konuşmasına, hak aramasına tahammül edemeyen sendika başkanı “biz sizin hakkınızı savunuruz” diye ahkâm kesiyor. Ama sözü kesilen İlyas’ın konuşmasını isteyen işçiler sendikacıları susturarak konuşmasını sağlıyorlar.
Birlik olan işçiden patronlar her zaman korkarlar. Hakkını arayan işçi onurludur. Çocuklarına iyi bir gelecek bırakmak için mücadele eder. Nurettin’in dediği gibi “ot geldik saman gitmeyelim.” Her şeyi işçiler üretiyor. Karıncalar misali gece gündüz demeden çalışıyoruz. Film bizlere ayna tuttu. Örgütlenmeden, mücadele etmeden hiçbir şey kazanamayız. Geçmişte olduğu gibi bugün de maden ocaklarında iş kazaları yaşanmakta.
Filmde işçiler iş kazalarını önlemek ve işyerinin denetlemesini sağlamak için müfettiş gelsin diye imza toplamaya başlıyorlar. Gelen müfettiş bazı ocaklarda çalışılmasının tehlikeli olduğunu patrona söylüyor. Fakat patron işçileri değil kendi çıkarını düşünerek “bir şey olmaz” diyor. Tehlikeli ocaklara İlyas ve arkadaşlarını gönderiyor. Filmde yaşanan iş kazalarını izlerken Ermenek’te ölen işçilerden birisinin annesinin “benim oğlum yüzme bilmezdi” deyişi geldi aklımıza. Patronlar “maliyet artıyor” diyerek iş güvenliği önlemlerini almaktan kaçıyorlar. Mücadele etmemiz için illaki yanı başımızdaki sevdiklerimizin ölmesi mi gerekiyor? Biz işçiler bu kötü çalışma koşullarını hak etmiyoruz. Biz insanız ve insan gibi yaşamak, layıkıyla ölmek istiyoruz. Patronlar daha çok para kazansın diye ölmek istemiyoruz.
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...