Buradasınız
Paran Kadar Oku, Paran Kadar Yaşa!
Şirinevler’den bir sağlık işçisi
Merhaba dostlar, işçi ve emekçiler olarak hayatımızın her alanında kapitalist sistemin bize dayattığı ağır şartları yaşıyoruz. Bu sistem bizi hayatın her alanında eziyor. Yıllarca okuyup aylarca işsiz kalan ve henüz yeni iş bulabilmiş genç bir sağlık işçisi olarak sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istedim.
İlkokul sıralarından başlayan okul maratonunda “okuyun büyük adam olun, yönetici olun, büyük paralar kazanın” laflarını hepimiz duymuşuzdur. İlkokul, lise, üniversite… Hangi okulu bitirirsen bitir bu söylemlerin yalan olduğu gün gibi ortaya çıkıyor. Eğitim kalitesizleşiyor, gittikçe daha pahalı hale getiriliyor. Ben son yıllarda sayısı hayli artan özel üniversitelerden birinde, bir sağlık bölümünü sözde burslu bitirmiş bir işçiyim. Stajyerken ucuz işgücü olarak görülüp sömürülüyoruz, köle gibi çalıştırılıp maaş bile almıyoruz. Mezun olduktan sonra işsizlik tokadını yemek adeta hepimizin kaderi gibi… Elindeki diplomayla kapı kapı gezip üstüne bir de yabancı dil kurslarına ciddi paralar verip bütün “umutları” tükettikten sonra, anlıyorsun nasıl kandırılıp uyutulduğunu... Büyük hayallerle çıktığımız eğitim serüveninde, karşımızda bulduğumuz gerçek bu.
Gençler tam anlamıyla psikolojik bunalıma ve çıkışsızlığa sürükleniyor. Eğitimin amacı öğretme, bilinçlendirme, meslek edindirme olması gerekirken, biçimsel bir eğitimden geçirilip mezun ediliyoruz. Üniversiteyi bitirmek kurtuluş olarak sunuluyor. Kapitalist sistem gençlere bireysel kurtuluş hayalleri pompalıyor. Çürümüş kapitalist sistem gençlere itaat etmeyi, bencil olmayı, boyun eğmeyi dayatıyor. İşçi ve emekçi anne-babaların da çocuklarının üzerindeki baskısı artıyor, yanlış beklentiler yaratılıyor. Böylece gençler hayatlarının baharında boş hayal ve umutlarla heder oluyorlar.
İş bulabildikten sonra gördüm ki “iş hayatı” da farklı değil. Mesela hastanelerde büyük harflerle yazılan şu ifade: “Sağlığınız Bizim İçin Kıymetlidir.” Bu söz o kadar havada kalıyor ki bunu hastaneye ilk ayak bastığında anlıyorsun zaten. Aslında onlar için insan sağlığının değil paranın kıymetli olduğunu bir kez daha gördüm. Ekonomik krizin gittikçe büyüdüğü bu süreçte sağlık sektöründe kullanılan malzemelerde çok ciddi bir kalitesizleşme var. Pek çok malzeme tedavilerde kullanılması için sağlık emekçilerine verilmez oldu. Bu aralar en çok duyduğumuz laf “idareli kullanın!” Her şeyden kısmaya çalışıyorlar, insan hayatıyla oynuyorlar. Patronlar en lüks ve pahalı hastanelerde, istedikleri gibi tedavi olabiliyorlar. Gelin görün ki işçi ve emekçiler için durum böyle değil. Parası olmadığı için işçilerin sağlığı hiçe sayılıyor, işçiler kendi kaderine terk ediliyor. Bu sistem bütün yaşamı var eden işçilerin ve emekçilerin sağlığını ayaklar altına alıyor.
Eğitim ve sağlık bile, kapitalist sistemde kâra dayanıyor. Bu akıldışı sistem bizlere paran kadar yaşa, paran kadar oku diyor! Dostlar, ben işçi sınıfı saflarında, UİD-DER çatısı altında örgütlenen bir sağlık işçisi olarak tüm üniversite ve lise öğrencilerini, hangi sektörde çalışırsa çalışsın tüm işçileri örgütlü mücadelemize davet etmek istiyorum. UİD-DER’de biz örgütleniyor, bilinçleniyor ve haklarımızı öğreniyoruz. Mücadeleye ve hayata daha sıkı sarılıp daha sağlam duruyoruz. Gelin birleşelim. Unutmayalım ki işçi sınıfının örgütlü mücadelede bilenen muazzam gücü karşısında durabilecek hiçbir güç yok!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...