Buradasınız
Patronların Yarattığı Cehennem Mücadeleyle Cennete Döner
UİD-DER’li bir matbaa işçisi

Ben bir matbaa işçisiyim. Fabrikada cehennem koşullarında çalışıyoruz. Matbaa fabrikasında çalışan başka arkadaşlarımla da konuştuğumda görüyorum ki bu sektördeki sorunların hepsi aynı. Tinerin, tutkalın, alkol kokusunun içinde, yaz sıcağında bile 11 saat çalışıyoruz. Bu kadar saat boyunca, temiz bir nefes almaktan mahrum kaldığımız bu koşullarda bir de maske kullandığımızda çok daha zor oluyor nefes almak ve çalışmak. Ama o maskeyi de bize çok görüyorlar. Maske vermedikleri gibi verilen yerlerde de kullanılamıyor. Çoğu arkadaşımız maskeyi eczaneden kendi cebinden almak zorunda kalıyor. Klimasız, yazın çok sıcak olan fabrikada maske kullanmak tam bir işkence. Klimalı olan bölmelerde klimaların ne yazın ne de kışın çalıştıklarını gördük. Patronlara göre klima çok fazla elektrik yakıyor. Ama patronların sermayesi olan boyalar bizden daha kıymetli, boyalar bozulmasın diye 24 saat depolarda klimalar çalışıyor.
Matbaa sektöründe krizi fırsat bilen patronlar 2008 yılında maaşlardan yüzde 30 ilâ 10 arasında kesinti yaptı. Ya maaş kesintisi ya da işten atılmakla karşı karşıya bırakıldık. Bugün normale dönmüş gibi gözüken maaşlarımız aslında kesinti farkının ve zamların verilmemiş hali. Aslında tüm işçi arkadaşlar olarak bu durumdan çok rahatsızız. Tek yapmamız gereken birbirimize güvenmek ve birlikte hareket etmek. Halen 2009’dan alacağımız mesai ücretlerimiz var. Hem ücretlerin hem de çalışma koşullarının iyileştirilmesi için örgütlü mücadele etmeliyiz. Yoksa etikette çalışan arkadaşlarımız ağır makinelerin ve kimyasalların altında çalışmaya devam edecek. Mücellitteki arkadaşlar gün boyu ayakta ve çok ağır kâğıtları yüklenmekte. Giyotinde iş kazası geçiren birçok arkadaşımız var. Lakta çalışan arkadaşlarımız çok gürültülü ortamda çalışıyorlar. Formda çalışan arkadaşlarımız çok ince kesilen kâğıtların tozlarından alerji olabiliyorlar. Bunun gibi daha birçok sorun yaşıyoruz. Bizleri ilgilendiren bütün sorunlarda büyük sorun, küçük sorun demeden yan yana gelip hakkımızı aramalı, ortak mücadele etmeliyiz. Birleşen işçiler yenilmezler!
Baskılar Bizi Yıldıramaz!
Beynimizdeki Kara Bulutları Dağıtalım
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...