Buradasınız
Patronun Kârı Uğruna Öldüler
Ümraniye’den bir işçi
Türkiye’de hiçbir ilde ve hiçbir sektörde işçilerin can güvenliği yok. En temel işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almak istemeyen patronlar, işçilerin kazalarda ölmesinin asıl sorumlularıdır. Mart ayında üst üste meydana gelen iş cinayetleri de gösteriyor ki, işçiler can güvenliğini kâr peşinde koşan patronlara emanet edemezler. Örgütlenmeden ve mücadele etmeden hiçbir işçi can güvenliğini garanti edemez.
Gebze’de bir tahta palet imalathanesinde 26 Mart günü meydana gelen yangında 3 işçi yaşamını yitirdi. Ölen 3 işçi de göçmendi. Türkmenistan uyruklu işçiler imalathanede kaçak olarak çalıştırılıyordu. Patron yanan kaçak işçileri tanımadığını, hatta bunların imalathaneye girmiş hırsızlar olabileceklerini iddia edecek kadar insanlıktan çıkmıştı.
Manisa’nın Soma ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen tavan göçmesinde bir işçi öldü, bir işçi de yaralı olarak kurtarıldı. Tavan çökmesi, yerin 200 metre altında 16-24 vardiyasında meydana gelmişti. Kütahya’dan iş bulmak için Soma’ya gelen 42 yaşındaki işçi, patronların kâr hırsı yüzünden öldü. Yerin metrelerce altından çıkarılan kömür patronlara zenginlik sağlarken, maden ocakları işçilerin ölüm çukurlarına dönüşüyor.
Kahramanmaraş’ta kurulu bulunan Afşin Elbistan Santralinde taşeron firmada çalışan 29 yaşındaki bir işçi 23 Mart günü buhar kazanına düşerek hayatını kaybetti. İzmir Aliağa’da taşeron firmada çalışan 23 yaşındaki bir başka işçi de Malta bandıralı gemide zehirlenerek yaşamını yitirdi. Her iki işçi de yaşadığı yerden, çalıştığı işletmeden bağımsız olarak aynı taşeronluk sisteminin kurbanı oldular. Örgütsüz işçi olmak her türlü tehlikeyi göze alarak çalışmak demektir.
Zonguldak’ta da santral inşaatında çalışan işçiler metrelerce yükseklikten düşerek can verdiler. Termik santral inşaatında çalışan 25 yaşındaki bir işçi 7 metre yükseklikten düştü ve hayati tehlikeyi henüz atlatamadı. Aynı inşaatta montaj işi yapan 26 ve 30 yaşındaki iki Çinli işçi ise 4 Mart günü hayatlarını kaybetmişlerdi.
İşçilerin vatanı yoktur. Hangi ülkede bulunuyor olursa olsunlar tek yapmaları gereken, can güvenlikleri için, insanca bir yaşam için birlikte mücadele etmektir. Patronların kârı uğruna ölmemek için hangi ilde, hangi işletmede olursa olsun örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...