Buradasınız
Ramazan Ayı, İşçiler ve Patronlar
Mersin Üniversitesi’nden UİD-DER’li bir öğrenci

Sorunlarla ve anlamsızlıklarla dolu, her eksikliğin eksik değilmiş gibi gösterildiği, düzensizliğin düzenmiş gibi yutturulduğu şu zamanda, insanlar çelişkilerle yüklü kapitalist sisteme uyumlu hale getirilmeye çalışılıyor, ama bunlar oldukça patronların her meseledeki ikiyüzlülüğü gün ışığına çıkıyor.
Şu acınası örnek sorunun netliğini ortaya koymak için yeterlidir. Malum ramazan ayı insanlar oruç tutuyor. İşçi bir arkadaşımın çalıştığı işyerinde işçiler, ramazan ayı dolayısıyla iş saatlerinde bir değişim yapılmasını ve mesailerin ramazandan sonraya alınmasını istemişler. Oruçlu oldukları ve akşamı zor getireceklerini ifade ederek bu taleplerini patrona iletmişler. Patron ise “orucu benim için mi tutuyorsunuz? Ben de oruçluyum bu işler bitecek” demiş. Bu patronla işçinin tuttuğu oruç aynı oruç mu? İşçi saatler boyunca, sıcakta, üretim baskısı altında çalışıyor, ya patron?
Burjuva sistem her gün biz işçileri ve işçi çocuklarını kendi o pis ruhuna, bencilliğine dâhil etmeye çalışıyor. Her gün bizi birbirimizden ayırarak, bizi birbirimize kırdırarak, yapay sorunlar yaratarak birleşmemizi istemiyor. Patronlar işçilerin birlikte hareket etmesinden her zaman çekinmiştir. Çünkü işçilerin demir yumruğunun onların başını nasıl ineceğini iyi biliyorlar. Birleşen işçilerin dağları delecek bir kudrette olduğunu biliyorlar.
Bunun için de din ve ırk temelli yapay ayrımlarla bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Ramazan ayında bu patronun bize öğrettiği tek bir şey var: Patronlarla işçilerin çıkarları, aynı ırk temelinde de olsa aynı din temelinde de olsa bir olamaz. Onların amacı daha fazla işçiyi sömürerek sermayelerini büyütmektir.
Yapay ayrımlarla bizi bölmelerine izin vermemeliyiz. Tünelin sonundaki ışığa, mutlu biten sona hiç birimiz tek başımıza varamayız. Birlikte gitmek zorundayız.
Umut
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...