Buradasınız
“Sağlık İçin Sağlıksız Maske”
İstanbul’dan bir tekstil işçisi

Covid-19 salgını ve bu salgına karşı alınan önlemler trajikomik bir hal almış durumda. Özellikle maske kullanımıyla ilgili önce hasta olmayanların kullanmaması gerektiğini söylediler. Sonra maske zorunlu hale getirildi. Tam bir çelişki! Acaba hangisi doğru?
Şu an marketlerde bile maske takılması zorunlu. Ürünleri kendimiz alamıyoruz, el değmemesi için görevliler veriyor. Sözde bizleri hastalıktan koruyan bu maskelerin üretim aşamasına bakınca insan düşünmeden edemiyor. Çalıştığım tekstil fabrikasında maske üretiyoruz. Bu maskelerin kumaşları çalıştığım bölüme gelmeden kesiliyor, presleniyor ve çuvallara konuluyor. Bize geldikten sonra düzenleniyor. Daha sonra dikiliyor, ipleri temizleniyor, kontrolden geçiyor ve son olarak paketleniyor. Ama bunların hepsi çıplak ellerle yapılıyor. Hatta maskelerin dayanıklılığını test etmek için ağızlarına takıp bakıyorlar. Onlarca, hatta yüzlerce elden geçen maskeleri alanlar sanki hiç el değmemiş gibi kullanıyor ve kendini güvende hissediyorlar. Peki, bu aşamalarda neden mi eldiven kullanılmıyor? Çünkü üretimi yavaşlatıyor. Eldiven taktığımızda günlük adetler düşüyor. Adetlerimizi veremediğimizde azarlanıyor hatta hakarete uğruyor, işten çıkarılmakla tehdit ediliyoruz.
Evet, bunları sözde insan sağlığı için ürettiğimizi, adedini veremeyeni işten çıkaracağını söyleyen patronumuz, bizlerin de insan olduğunu unutuyor. Sanki birer robotmuşuz gibi hiçbir şekilde kafamızı kaldırmadan, sağımıza solumuza bakmadan, konuşmadan sadece adet çıkarmamızı istiyorlar. Çoğu zaman tuvalete bile gidemiyor, su dahi içemiyoruz. Maske üretiyoruz ama sık sık yenisiyle değiştirmemiz gerekirken, aynı maskeleri 2-3 gün takmak zorunda bırakılıyoruz.
Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü toplum sağlığı için değil, patronların kâr hırsı için üretilen bu maskeleri bizler ne koşullarda üretiyoruz bilin istedim. Bizlere ekranlardan anlatılan her şeye sorgusuz sualsiz inanmayalım. Patronların medyası patronların sömürü düzeninin bozukluğunu, çürümüşlüğünü gizlemek için elinden geleni yapıyor. Açıkça yalan söylüyorlar.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...