Buradasınız
Sanal Alanda Milliyetçilik
Sarıgazi’den bir işçi

24 Ekimde Van’da meydana gelen depremin ilk 48 saatinde tıpkı Marmara Depremi’ni andıran sahneler yaşanmış, devlet yetersiz ve aciz kalmıştı. Arama-kurtarma dernekleri ile birçok sivil toplum kuruluşunun ilgili birimleri, deprem bölgesine devletten çok daha önce ulaşmış, enkaz altındaki insanları sağ kurtarmak için çalışmalara başlamıştı. Deprem bölgesine ulaşılıp, derinlemesine analizler yapıldıkça olayın ne kadar vahim olduğu daha net anlaşıldı. Toplumun büyük kesimi dayanışma içine girerken, medyanın kışkırtmasıyla milliyetçi histeriye kapılanlar küfür ediyorlardı. Deprem bölgesinde yardım konusunda kargaşa yaşanırken, gündelik hayatın bir parçası haline gelen Facebook ve Twitter gibi sanal platformlardaysa çok daha çirkin bir milliyetçi kampanya yürütülüyordu. Kürt halkının yaşadığı bölgedeki deprem için, sanal âlemdeki iletilerde “iyi oldu” deniyordu. Amaç kin ve nefret tohumları serpmek, ılımlı ve insancıl bakan insanların da bakış açılarını değiştirmekti.
2011’in son günlerinde hepimizi derin yasa boğan Uludere katliamı sonrasında yaşananlar da bundan farklı değildi. Savaş uçakları birçoğu çocuk yaşta olan 34 Kürt köylüsünü bombalayarak öldürdü. Ancak hükümetten tek bir istifa bile gelmedi. Ayrıca gündem öyle bir manipüle edildi ki, yavuz hırsız yine ev sahibini bastırmıştı. Sanal paylaşım platformları bu kez çok daha gaddar bir rol üstlendi, halkları karşı karşıya getirmek isteyen şovenistler Kürt halkına kin kusmaya başladı. Hayatlarında keskin bir açlık görmemiş, coğrafyası, iklimi bereketli, iş olanakları daha fazla olan bölgelerde yaşayan beyaz Türkler, klavyelerinin başında 34 masum insanın üzerinden milliyetçilik zehri aşılıyorlardı insanlara. Öyle ki, 34 sayısının az olduğundan söz edecek kadar zıvanadan çıkmışlardı. Hürriyet gazetesinde yazan köşe yazarlarının da fişteklemesiyle mazot kaçakçılığından kişi başına elde edilen gelirin çok büyük olduğunu zannediyorlardı. Bu zihniyet, 12 yaşındaki Aslan Encü’nün, yine mazot kaçakçılığı sırasında mayına basıp, tek ayağını kaybeden abisine protez bacak alabilmek için çırpındığını duymak istemez. Aslan’ın günlük 30-40 lira yevmiye için sınırı neden aştığının hikâyesini merak etmez.
Sonuç olarak, bu topraklarda son dört beş ay içerisinde iki büyük acı yaşandı, toplu ölümler oldu. Milliyetçilik bağıyla insanların gözü bağlanmaya çalışıldı. Devletin politikaları, insanların vicdanlarını yok edemedi yine de. Biz işçiler, milliyetçilik zehrine karşı “işçilerin birliği halkların kardeşliği” sloganını yükseltmeliyiz.
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
Son Eklenenler
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...