Buradasınız
Savaşa, Sömürüye, Kadın Cinayetlerine Karşı Emekçi Kadınlar Mücadeleye!
İnsanın insanı sömürdüğü kapitalist düzende, işçi sınıfına ve işçi sınıfının kadınlarına acıdan başka bir şey düşmüyor. Emekçi kadınlar çifte ezilmişlik cenderesi içinde çıkışsız, soluksuz bırakılıyor.
Sömürü düzeni kadına şiddeti körüklüyor. Taciz, tecavüz, dayak; eş, sevgili, baba, kardeş tarafından katledilmek; hareketleri, kıyafetleri nedeniyle öğretmen, patron, amir tarafından aşağılanmak kadınların kaderi haline getiriliyor.
Evin dört duvarına hapsedilmek de, evin işini, çocukların bakımını üstlenmek de, mutfakların yoksulluğu ile baş etmek de kadına düşüyor. Üstelik çalışan kadınlar da bu görevleri eksiksiz yerine getirmek zorundalar. Çünkü erkek-egemen toplum tüm bu işleri sadece kadının görevi olarak görüyor.
Patronlar kadınları ucuz işgücü olarak görüyor. Erkeklerle eşit iş yapsalar bile işçi kadınlar çok daha düşük ücret alıyorlar. İşyerlerinde ve mahallelerde kreş olmadığından çocuk bakımı işçi kadınlar için eziyet haline geliyor. Doğum ve emzirme izinleri çok kısa olduğu için küçücük bebeklerini evde bırakarak işe giden kadınlar endişe ve mutsuzluk içinde çalışıyor. Üstelik giderek yaygınlaşan gece vardiyası uygulaması kadınların yükünü daha da arttırıyor.Tüm bunlar yetmezmiş gibi hükümet kadınlara esnek çalışmayı dayatıyor. Doğum ve emzirme izinlerini uzatmak yerine kadınlara sözde yarım gün çalışma “hakkı” tanıyor. Bunun bir hak değil, ceza olduğu ortada. Yarım gün çalışma kiralık işçi uygulamasının, özel istihdam bürolarını yaygınlaştırmanın bahanesi haline getiriliyor.
Hal böyleyken emekçi kadınlara çok sayıda çocuk doğurmaları salık veriliyor. Peki, 3 çocuk-5 çocuk siparişi verenler kendileri zevkusefa içinde yaşarken emekçi kadınların çocukları için nasıl bir gelecek tasarlıyorlar? O gelecekte işçiler köle yerine konuluyor. Kıdem tazminatı, örgütlenme hakkı ve tüm sosyal haklar yok ediliyor. Emeklilik yaşı 65-67’ye yükseltileli çok oldu. Diğer taraftan iş güvencesi yok ediliyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri hiçe sayılıyor. Ücretler düşüyor, vergiler arttırılıyor, yoksulluk derinleşiyor.
Emekçi kadınların doğuracağı evlatlar için hazırlanan gelecekte savaşlarda ölmeye ve öldürmeye zorlanmak da var. Kürt halkına yönelik kirli savaşta ölüme gönderilen gençlerin sayısı her geçen gün artarken Türkiye, Suriye’ye girmeye hazırlanıyor. Ortadoğu’daki savaş yangını yayılırken silahların, zenginliğin ve gücün sahibi olan egemenler “evlatlarımızı feda etmeye hazırız” diyorlar. Oysa onlar işçi sınıfının evlatlarının kanını akıtacaklar. Emekçi kadınların çocuklarını feda edecekler.
Patronların sömürü düzeni ve bu düzenin yarattığı emperyalist savaşlar olmasaydı kardeşlik içinde yaşayacaktık. Erkeğin kadınla, Türkün Kürtle alıp veremediği olmayacaktı. Oysa dünyanın efendilerinin, bezirgânlarının servetleri artsın diye yoksulluğa, şiddete, savaşlara mahkûm ediliyoruz. Birbirimize kırdırılıyoruz. Acı çekiyoruz.
Emekçi kadın kardeşlerimiz, bize böyle bir kader yazanlardan hesap sormanın vakti gelmedi mi? Vakti gelmedi mi emekçi kadınlar olarak savaş da düşmanlık da istemiyoruz demenin? Vakti gelmedi mi kadına şiddete hayır diyebilmek için bir araya gelmenin? Vakti gelmedi mi erkek işçi kardeşlerimizle beraber sömürüye karşı mücadele etmenin?
UİD-DER Kadın Komitesi, sömürüye, savaşlara, kadına yönelik şiddete hayır diyen tüm emekçi kadınları kapitalizme karşı mücadeleye çağırıyor. Evlatlarımıza çifte ezilmişliğin, sömürünün, savaşların olmadığı bir dünya armağan edebilmek için emekçi kadınlar mücadeleye!
Savaşa, Sömürüye, Kadın Cinayetlerine Karşı Emekçi Kadınlar Mücadeleye!
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
Son Eklenenler
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...