Buradasınız
Seni Daha İyi Anlıyorum Galip Usta
Sefaköy’den işsiz bir genç

…“İşsiz kalırsam” diye düşündü
22 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
23 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
50 yaşına kadar…
Hatırladınız mı? Galip Usta. Hani burnu sivri ve uzun, yanaklarının üstü çopur. Hani Haydarpaşa garında 1941 baharında saat on beş. Elbette hatırlayanlarınız olmuştur. Ama yine de yazayım isterim; Nâzım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları kitabının bir bölümünde tanıştık Galip Usta’yla. Zayıf, korkak. Burnu sivri ve uzun, yanaklarının üstü çopur. Merdivenlerde duruyor bir şeyler düşünerek.
Daha ilkokul sıralarında okumuştum Galip Usta’yı. Gözümde canlandırmıştım onu. Ve bir işçi çocuğu olmamdan olsa gerek kanım ısınmıştı daha ilk okuduğumda. Yine zaman zaman açıp okurum Nâzım’ın şiirlerini ve her okuduğumda kendime yakın hissettiğim yeni bir şeyler bulurum. İlkokul sıralarının üzerinden epey zaman geçti tabi. Lise, üniversite derken şimdi malumunuz işsizim. Bir sürü şirkete başvurdum, geri dönüş yapan pek olmadı. E, her patron tecrübeli eleman istiyor tabi. Ben de devletimizin bana verdiği yetkiye dayanarak şansımı bir de İŞKUR’a giderek deneyeyim dedim ve gittim. Hani derler ya ana baba günü! Sağlık Bakanlığı’na personel alımı haberini görenler akın etmişler. Sıra beklerken benim yaşlarımda biriyle tanıştım. O da üniversite mezunu genç bir işsizdi. “Sen nasıl bir iş arıyorsun?” diye sordum. Sağlık Bakanlığı’nın ilanına başvurmak için geldiğini söyledi. Ben de “peki, biliyor musun hangi bölümlere işçi aldıklarını?” dedim. O da, “kurayla seçeceklermiş, ama benim için artık fark etmez. Evliyim ve ev almayı düşünüyoruz. Temizliğe de alsalar en azından devlete bağlı çalışacağım” dedi. Biz artan kiralardan, ev fiyatlarından bahsederken benim sıram geldi. İŞKUR yetkilisine durumumu anlattım. Tecrübe kazanmak için mesleğimle ilgili bir iş aradığımı söyledim. O da birkaç firmanın numarasını verdi. Sonra yanındaki başka bir yetkili “bugün iş araması yapmıyoruz, Sağlık Bakanlığı için gelenlere bakıyoruz” diye uyarınca bizim iş arayışımız 5 dakika sürdü. Ben de sordum, “Sağlık Bakanlığına ne elemanı arıyorlar?” diye. Yetkili, “dünden beri burası dolup taşıyor. Kafamızı kaşıyacak zamanımız yok. Genci yaşlısı bir umutla geliyorlar ama sadece temizlik elemanı alınacak” dedi. Masadan kalktığımda az önce sohbet ettiğimiz genç kadınla göz göze geldik, selamlaştık. Camın önüne yürüdüm. Gökyüzüne baktım, karabulutlar toplanmıştı. Aniden bir yağmur başladı. Islanma pahasına dışarı çıktım. Bu görüşmenin ardından serin bir su iyi gelecekti. Yağmurun altında yürürken işsiz insanları düşündüm. Yüzlerine umut kapılarının kapandığı milyonlarca işsizi ve Galip Ustayı. Ben işsizlikle henüz yüzleşmeye başlıyorum. Ve UİD-DER’de örgütlü olduğum için okula ilk başladığımdan itibaren beni bu günlerin beklediğinin farkındaydım. Şimdi ise hepimizin artan fiyatlardan, faturalardan ve kiralardan gördüğü gibi bir ekonomik krizin içine sürükleniyoruz. Şimdi öyle ya da böyle, borç, kredi kartı derken geçinip gidiyoruz diye düşünmeyelim. Bugün ben işsizim, yarın sen, eşin, çocuğun, annen, baban, kardeşin, arkadaşın, komşun… Patronlar her başları sıkıştığında, bize kapıyı gösteriyorlar. Bu ekonomik krizi biz çıkarmadığımıza göre elinden ekmeği alınan neden biz oluyoruz? İşte bunu düşünelim ve birbirimize kenetlenip ortak bir kararda buluşalım; krizi biz çıkarmadık, bedelini de biz ödemek istemiyoruz, patronlar ödesin!
Dolar ve Odadaki İnek ile Tavuk
Size Ne Mantıklı Geliyor?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/