Buradasınız
Sermaye Medyası=Bilgi Çöplüğü!
Sefaköy’den bir işçi
Hepimiz biliyoruz ki medya büyük oranda sermaye sınıfının elinde bulunuyor. Her şey onların isteklerine göre şekillenip, yansıtılıyor. Yıllardır biz emekçilerin işten arta kalan zamanını çalıyorlar. Bizleri kendi çıkarları doğrultusunda yayın yapan televizyonların başında oyalıyorlar. Bizim öğrenme, dayanışma, empati kurma gibi insani özelliklerimizi bozuyorlar. Medya ne söylerse doğru kabul ediyoruz. Her şeyi tarafsızmış, her şeyi olması gerekenmiş gibi görüyoruz.
Medyanın son zamanlarda favori konusu tabii ki koronavirüs, ben de bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Koronavirüsün nasıl bulaştığı hâlâ muamma, sürecin başından beri ne kadar değişiklik gösterdi! Doğru ya da yanlış hiç araştırmadan insanlar da inanıyor, çünkü medya söylüyorsa doğruyu söylüyordur! Bir örneğini “bu virüs nefes alıp vermenle karşındakine geçmez” dediğimde yaşamıştım. Haberlerde virüs nefesle bulaşıyor, havada asılı kalıyor diyorlardı. Biz sağlık çalışanıyız ve bizim söylediğimiz, bu haberleri yapanların yanında doğruluk payı taşımıyordu maalesef. Koronavirüs paniğiyle insanların haberleri takip etme, sosyal medyayı kullanma oranı oldukça arttı. Egemenler yine medya araçlarıyla biz emekçilere yalan yanlış, daha çok paniğe sebep olacak bilgileri aşılıyor. Peki, neden düşünmüyoruz gerçekten doğru bilgilendiriliyor muyuz diye…
Bu ay yapılan bir araştırmada Türkiye’de yaşayan insanların asılsız haberlere maruz kalma sıralamasında yüzde 48 ile dünyada birinci oldukları açıklandı. Açıkçası medyanın yalan söylediğini biliyordum ama bizi dünya birincisi yapacak kadar profesyonel çalıştığını fark etmemiştim. Bu araştırmadan sonra çevremdeki insanlara “izlemeyin haberleri, bakmayın sosyal medyadan yazılanlara” demekte ne kadar haklı olduğumu görmüş oldum. Ee tabi bir de aslında bizim kaynağımızın, yani İşçi Dayanışması gazetemizin ve sitemizde çıkan her yazı ve mektubun değerini daha da iyi anladım.
Bu durumu ısrarla işyerlerinden arkadaşlarımıza, ailelerimize, çevremizdeki herkese anlatmayı görevimiz saymalıyız. Toplumdaki korkuyu körükleyip daha fazla yalan haberlerle zihinlerimizi doldurmalarına izin vermemeliyiz. Bültenimizdeki ve sitemizdeki yazılarla, doğru bilgilerle beslemeliyiz kendimizi ve emekçileri... Bilin istiyorum, biz onların medyasını takip ederken aslında onlar da bizim medyamızı, gazetemizi, yazılarımızı hatta yorumlarımızı takip ediyorlar. Emekçilerin fikir olarak bir araya gelmesinden dahi korkuyorlar. Emekçilerin kafasında kocaman bir bilgi çöplüğü oluşturuyorlar. Emekçi dostlarım, bültenden ve siteden yazıları okuyup takip edelim. Televizyona ayıracağımız vakti yazılarımıza, mektuplarımıza ayıralım. Okuyalım, biz de yazalım. Sağlam bir zihin ve psikoloji için sermaye ve medyasının oyununa gelmeyelim. Birliğimizin ve örgütlülüğümüzün bozulmasına izin vermemeliyiz. Yaşasın işçi sınıfının birliği!
Hepimiz Aynı Gemide miyiz?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 140. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...
- Her yılın sonunda asgari ücret ve bütçe görüşmeleri yapılıyor, yıl bitmeden de karara bağlanıyor. İşçilerin büyük bir kısmı asgari ücret görüşmelerini yakından takip ediyor, çünkü asgari ücrete yapılan zam oranı tüm çalışanları ilgilendiriyor. Ama...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikalardan Hitachi Energy’nin ardından 13 Aralık Cuma günü GE Grid Solutions ile Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli fabrikalarında da MESS grevleri başladı. Schneider Elektrik ve GE Grid...
- Her açıdan zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Ama işçi ve emekçiler olarak neredeyse hepimiz 2025’in daha zorlu bir yıl olacağında hemfikiriz. Çünkü sermaye sınıfı ve iktidar, neden oldukları ekonomik yıkımın bedelini biz işçi ve emekçilere ödetmeye...
- Sevgili UİD-DER’li kardeşlerimiz; sizi daha önceden tanımadığımız için üzgünüz. Bu kadar birikimi bize sunduğunuz, mücadele ateşini bize taşıdığınız, desteğinizi hiç esirgemediğiniz için teşekkür ederiz. Çok değerlisiniz bizim için. İşçi Dayanışması...
- Türkiye’de emekçiler, büyüyen yoksullaşma dalgasının altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadeleyi tek başına veremeyeceğinin farkına varan işçiler, birlikte mücadele etmenin yollarını arıyorlar. Çalışma koşullarını iyileştirmek ve...
- Güney Kore’de devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından kitlesel protestolar devam ediyor. Güney Kore’deki sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla on binlerce kişi başkent Seul başta...
- İşçi Dayanışması Nisan 2008’de yola çıktığında tüm dünyada sarsıcı bir ekonomik kriz yaşanıyordu. Sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmek için en yıkıcı politikaları hayata geçiriyorlardı. Aradan geçen...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 9 Aralıkta İstanbul Taxim Hill Otel’de düzenlediği basın açıklamasıyla DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Asgari Ücret Araştırması Raporu’nu ve DİSK’in asgari ücret taleplerini açıkladı.
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...