Buradasınız
Sınıfını Bil, Sen de Birlik ve Dayanışma Çatımızın Altına Gel!
Kocaeli GOSB’dan bir metal işçisi
Merhaba dostlar, ben demire, çeliğe şekil verilen metal fabrikasında çalışan bir işçiyim. Kulaklarımda çınlar hâlâ o söz: “Sınıfını bil!” Ne olursan ol, ister öğretmen, ister doktor, ister mühendis ol, sınıfını, safını bil işçi kardeşim. Babam da gecesini gündüzüne katan, evine helal ekmek götürmek için çalışıp didinen bir işçiydi. Başı hep dik, işçi sınıfına inancı tam bir işçiydi. “Ben sendikalı bir işçiyim” derdi gururla. Fabrikasındaki grevleri, direnişleri anlatırdı gözleri parlayarak. Anlattıklarının sonunda “sınıfınızı bilin, asla ezenden yana olmayın!” derdi. Küçücük çocuktuk o zamanlar, sınıf denilen şeyin ne olduğuna bir türlü anlam veremezdim.
Babam, her sabah erkenden kalkar, sakal tıraşını olurdu özenle. Ama biraz büyüyüp de geçmişi düşündüğüm bir gün, babamın sakallarını bir ara çok uzattığını hatırladım. Ve babama her zaman tıraşlı, özenli gezerken, neden o zaman sakallarını çok uzattığını sordum. Yüzünü bir heyecan dalgası kapladı, “gel otur yanıma” dedi ve anlatmaya başladı.
Sene 1991. Fabrikada toplu sözleşme imzalanmış, işçiler birlik ve beraberlik içinde istedikleri zammı almışlar patrondan. Şimdilerde bazı fabrikalarda, işçilere sabahları poğaça ya da sandviç verilir ya, geçmişte babamın çalıştığı fabrikada da her gün bir çeşit bisküvi verilirmiş. Patron toplu sözleşmenin sonrasında işçilere kızmış ve “artık vermeyeceğim, toplu sözleşmede böyle bir uygulama yok” demiş. İşçiler bilinçli tabi, birbirine güveniyor. “Nasıl hakkımız olan şeyi vermezsiniz” diyerek üretimden gelen güçlerini kullanmışlar ve başlamışlar eyleme. Bir gün, iki gün değil, tam kırk gün sürmüş eylemler. Tabi bir yandan da işçiler uzatmışlar sakallarını, olmuş sana bir karış. Babam tüm bunları anlatırken, sanki o günü bir daha yaşıyor gibiydi.
“İnsan hiç bisküvi için eylem yapar mı?” deyiverdim önce. Babamın gözleri yuvasından çıkacak gibi oldu, sesi titredi. Nasıl kızdı anlatamam. “Hak verilmez, hak alınır” dedi ve devam etti: “O gün bisküviden vazgeçen bugün kömür parasından, ikramiyesinden, hakkından vazgeçer. Hakkından vazgeçen onurundan vazgeçer. Bizden önceki mücadele edenlere haksızlık olmaz mı o zaman?” dedi. Bende yarattığı etki anlatılamaz. Bu arada hayal meyal hatırlıyorum, babamın koltuğunun altında iki bisküvi kolisi ile geldiği günü. Evet, babam hakkını vermedi ve bize de öyle öğretti. Ben de bizden öncekilerden aldığım bayrağı gururla taşıyorum. Sendikalı ve örgütlü bir işçi olarak sınıf mücadelesinde yer almaktan onur duyuyorum.
Şimdi çok daha iyi biliyorum, sınıfların ne olduğunu ve işçi sınıfımızın bir neferi olduğumu. Örgütlü olursak balyoz olup bu sömürü düzeninin temeline sağlam bir vuruş yapabileceğimizin farkındayım. Bu inançla ve bilinçle tüm işçi kardeşlerimi UİD-DER’de can bulan birlik ve dayanışma çatısının altında toplanmaya çağırıyorum.
UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- “Sizi Değil, İşgücünüzü Sattık”
- Cepteki Taşlar ve Tecrübe
- Hangi Hasan Olacağız?
- Grev ve Direniş Alanında Bir Muşambadan Ötesidir Çadır!
- Sınıfını Bil, Sen de Birlik ve Dayanışma Çatımızın Altına Gel!
- Örgütlü İşçiler Bin Bilse de Örgütüne Danışır…
- “Sendikadan Vazgeçin, Valizdeki Paraları Size Dağıtacağım”
- Birliğin ve Dayanışmanın Güzelliği
- Genç İşçiler UİD-DER’i Anlatıyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.