Buradasınız
Birliğin ve Dayanışmanın Güzelliği
İstanbul’dan bir işçi
28 yıl önce, Nisan ayının ortalarıydı; fabrikada üretimi durdurduk. Alt kattaki bölümde işçiler, işten atılan arkadaşlarına sahip çıkmak için üretimi durdurmuştu. Benim çalıştığım orta katta tam 400 işçi çalışıyordu ve bu bölüm fabrikanın kalbiydi. Öncü bir arkadaşımız aşağıda üretimin durdurulduğunu ve bizim de onlara destek vermemiz gerektiğini anlatmaya, sesini duyurmaya çalışıyordu. Fakat pek duyurduğu da söylenemezdi. Bir grup işçi ayağa kalkıp ona destek verdik ve o arkadaşımız konuşmasını yapabildi. O anda aşağıdan bizim bölüme giren işçilerin alkışları duyuldu. Bir anda hava tümüyle değişti; yüzlerce işçi ayağa kalkmış ve bir alkış tufanı başlamıştı. Yüksek binanın duvarları çın çın ötüyordu. Muazzam bir kaynaşma, sevinç ve coşku hâkimdi ortama.
Bir ses yükselmişti bir yerlerden; bu sesin sahibi yukarı kata gitmeyi ve oradaki arkadaşları da alarak yemekhanede toplantı yapmayı öneriyordu. Bu öneri coşkuyla alkışlandı ve harekete geçildi. Tam o anda gördüklerim, hiçbir zaman unutamayacağım bir iz bıraktı zihnimde. Uzunlamasına inşa edilmiş fabrika binasında adım başı pencere vardı ve dışarısını rahatlıkla görebiliyorduk. Baharla birlikte fabrikanın yan tarafındaki boş alan yeşermiş, sağda solda sarı çiçekler boy atmış, ağaçların tomurcukları patlamaya başlamıştı. Gözüm önce rüzgârın gücüyle dansa duran beyaza bürünmüş ağaçlara sonra da yan yana sıraya girmiş olanlara takıldı. Müdürler ve ustabaşları fabrikanın dışarıya bakan kısmında boydan boya hazır ola geçmişlerdi. Önemli bir yetkiliyi karşılamak için sıraya girmiş ve tüm ciddiyetini takınmış devlet erkânı gibi, müdür ve ustabaşılarımız alkışlarla geçit yapan işçi alayını izliyorlardı. Kim demişti onlara o şekilde dizilmelerini? Hangi güçtü onları o şekilde sıraya dizen ve bet benizlerinin atmasına yol açan? Kuşkusuz bu işçilerin gücüydü.
İşçi kafilesi yemekhaneye girdiğinde, diğer bölümlerden işçiler sanki onlarca yıldır görüşmüyorlarmış gibi sarılıp kucaklaştılar. Alkışlar, ıslıklar, kahkahalar… Tam bir bayram havası vardı. Arkamızdan gelen müdürlerin tamamını yemekhaneden çıkartıp toplantımızı yaptık. Sonra tüm işçiler kendi bölümlerine indiler ama üretim yapılmadı. İsrailli, iri kıyım, kır saçlı müdürümüz şok olmuştu ve biteviye aynı şeyi tekrarlıyordu: “Nasıl yani, şimdi çalışmayacak mısınız?” Sürekli etrafımızda dolaşıyor, konuşurken kravatına hafiften dokunup göğsüne bastırıyor ve pek kibar davranıyordu. O güne kadar tuvaletlerin yerini bilmeyen bu müdürümüz, bir anda tuvaletleri keşfetmişti. Arkamızdan geliyor ve ne yaptığımızı anlamaya çalışıyordu. Bir başka müdür ise “cengâver bunlar, cengâver” deyip duruyordu. Bu sözün savaşçı anlamına geldiğini o zaman öğrenmiştim. O yıllarda Türkiye’ye gelmiş Bulgaristanlı ustabaşımız olanlara pek anlam veremiyordu. Çünkü bizi çok uysal sanıyordu. Mesailere kalıyor ve pek sorun çıkartmıyorduk. Ama bilmiyordu ki, bir taraftan da örgütleniyorduk.
İşçilerin birliği, gücü ve dayanışması çok şeye kadirdir. Bu tür mücadeleler tüm işçileri derinden etkiler. Eksik olan örgütlülüğü sürekli kılmak ve sınıf bilinci kazanmaktır. İşte o zaman gerçek bir dönüşüm başlar. Bu mektubu okuyan kardeşlerim sorabilirler; acaba bu mücadelenin sonucu ve kazanımı ne oldu diye? Bu mektubun kendisi de bir sonuç ve kazanım değil mi? İşçi sınıfının mücadelesi hiçbir zaman düz bir çizgi izlemez: Kazanma, kaybetme, gerilere savrulma ve tekrar ayağa dikilip daha ileri sıçrama! İrili ufaklı tüm deneyimler, bu muazzam mücadelenin bir parçasını oluşturur.
“Huzur Payı”
- “Sizi Değil, İşgücünüzü Sattık”
- Cepteki Taşlar ve Tecrübe
- Hangi Hasan Olacağız?
- Grev ve Direniş Alanında Bir Muşambadan Ötesidir Çadır!
- Sınıfını Bil, Sen de Birlik ve Dayanışma Çatımızın Altına Gel!
- Örgütlü İşçiler Bin Bilse de Örgütüne Danışır…
- “Sendikadan Vazgeçin, Valizdeki Paraları Size Dağıtacağım”
- Birliğin ve Dayanışmanın Güzelliği
- Genç İşçiler UİD-DER’i Anlatıyor
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...