Buradasınız
Soma’yı Unutturmayacağız!
Sefaköy’den bir grup işçi
Patronların ve hükümetin tüm unutturma kampanyalarına karşın biz Soma’da ve tüm iş cinayetlerinde katledilen işçi kardeşlerimizi unutmayacak ve unutturmayacağız. UİD-DER’li işçi-öğrenciler olarak 8 Haziranda Sefaköy temsilciliğimizde bir araya geldik. Türkiye’de iş cinayetlerini konu alan sayılı filmlerden biri olan Maden filmini izledik.
Film adeta bugünün bir yansımasıydı. Maden işçilerinin çalışma koşulları, işçilerin ölümü bizi acı gerçeklerimizle tekrar yüzleştirdi. Filmde tıpkı Somalı madencilerin ardından söylendiği gibi, işçilerin ölümü için “kader” deniyordu. Ama bizim dikkatimizi çeken özellikle bir sahne vardı. İş güvenliği uzmanı patronun odasında ona 18. ocakta çökme tehlikesi olduğunu ve bakım yapılması gerektiğini söylüyor. Patronun bu konuda söylediği şey ise şu: “Nasıl olur! 18. ocak bize en fazla kârı getiren ocak. İşi durduramayız. İşçiler bir yandan çalışır, bir yandan bakım yapılır. Allah korur.” Bu konuşmaya konu olan şeyler de bize çok tanıdık geliyor. Filmde de tıpkı Soma’daki gibi işçiler düpedüz ölüme gönderiliyorlar, sonra da arkalarından “kader” deniyor. İzlediğimiz Maden filmi madenci ölümüyle başlıyor ve madenci ölümüyle bitiyordu. Ama başlangıçta ölen arkadaşlarını madenden çıkaran işçilerle filmin sonundaki işçiler arasında fark fardı. Bu fark bilinç farkıydı. Başlangıçta dağınık olan, güçlerinin farkında olmayan işçiler, aralarındaki öncü işçilerin çalışmasıyla bilinçleniyorlar ve ölen işçi kardeşlerini omuzlarında taşırken kol kola kenetlenmiş bir şekilde hesap sormak için yürüyorlardı.
Filmden sonra film üzerine sohbet ettik. Aramızda 1980 öncesi işçi mücadelelerine tanıklık etmiş, grev, direniş yaşamış işçiler de vardı. Onların deneyimleri ve aktardıkları çok anlamlıydı. Şunu bir kez daha gördük. Kötü çalışma koşullarının, düşük ücretlerin, iş cinayetlerinin önüne geçebilecek tek güç işçilerin kendisidir. Bugün işçiler öfkeli ve öfkeleri birikmeye devam ediyor. Bardağı taşıran son damla misali işçilerin öfkesi de bir gün taşacak ve o gün tıpkı 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nde olduğu gibi patronlar kaçacak delik arayacaklar.
Tahterevalli
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...