Buradasınız
SSGSS Yasası Hepimizi Etkiliyor
Esenler’den bir ilköğretim öğrencisi
Yürürlüğe sürülen bu yasa ile kıdem tazminatları kalmayacak. Emekli maaşları yarı yarıya azalacak. Emeklilik yaşı yükseltilecek. İşçiler, memurlar, emekliler, esnaf, yani herkes etkileniyor bu yasadan. 7’den 70’e herkesi etkiliyor. Bizleri gün geçtikçe açlığa, yoksulluğa, sefalete doğru sürüklüyorlar. Bunun için bizler işçiler ve işçi çocukları olarak mücadelemizin ne kadar haklı olduğunu, bu yasayı gerçekleştirmelerinin bizleri ne kadar çok etkileyeceğini, patronlara gücümüzü göstermek amacıyla mitinge gittik.
Ben önce bu yasayı duyduğumda kendi sınıfımda bir konuşma yaptım. Sıranın üstüne çıkıp, “Arkadaşlar, bu yasa hepimizi çok yakından ilgilendiren bir yasa. Bu yasa kabul edilirse açlık, yoksulluk, sefalet artacak. Babalarımızı, annelerimizi, hatta bizi bile gelecekte işçi olduğumuzda etkileyecek. Kıdem tazminatları kalmayacak, emeklilik maaşları azalacak, emekli olabilmek için çok daha uzun yıllar çalışmak zorunda kalınacak. Memurlar, emekliler, esnaf herkes etkileniyor. Eğer hakkımızı almak istiyorsak bizler neler yapmalıyız? Tabii ki de böyle mitinglere gitmeliyiz. Bizim kazandığımız hakları bizlerden geri almak istiyorlar. Haklarımıza sahip çıkmalıyız. Bizler de bir şeyler yapıp bunlara dur demeliyiz. Biz bunlara dur demezsek kim diyecek?” dedim. Bir arkadaşım, “Biz üç kardeşiz, nasıl geçineceğiz” dedi. Bir başkası, “Benim babam emekli, ne yapacağız? Maaşlar düşürülürse hiç geçinemeyiz” dedi. Ben de “O gün mitinge gelin ve bu yasayı istemediğimizi alanlarda gösterelim” dedim. Arkadaşlarım bana hak verdiler. Hepsi bir an öyle öfkelendi ki birden beni alkışladılar. Sonra bir arkadaş (sınıf başkanı) bize bu yasadan kendisinin etkilenmeyeceğini ve bu konuşmanın yanlış bir konuşma olduğunu söyledi. Biz yine ona anlattık. O ise bize babasının bir patron olduğunu söyledi. Ve konuşmaya devam edersem beni sınıf öğretmenine söyleyeceğini belirtti. Ben ise “Biz burada yanlış veya yasak bir şey yapmıyoruz. Sadece işçi sınıfının haklarının elinden alındığını, uyuyan işçi sınıfını uyandırmaya, bilinçlendirmeye çalışıyoruz!” dedim. Sonra ders başladı. Diğer arkadaşlarla da görüştüm, hepsi ismini yazdırdı ve telefon numaralarını verdiler. Benzer konuşmayı dershanede de yaptım.
Miting günü dershaneden iki arkadaşımla mitinge katılacaktık. Dershaneden erken çıktık. Gelemeyen arkadaşlarımda yüreklerinin, akıllarının hep bizde olacağını söylediler. Derneğe giderken bir arkadaşım “içimde kötü bir his var, acaba gelmesem mi?” dedi. Eminim, medyadan etkilenmiş olmalı ki bir korku içindeydi. Diğer arkadaş ise, “Ben UİD-DER’e güveniyorum. Başımıza bir şey gelmez. Bugüne kadar hep güvendim” dedi. Arkadaşımıza cesaret verdi. Bu çok önemliydi. UİD-DER’e güvenmek. Bizler birbirimize güvenirsek ancak o zaman asla kırılmayan bir dostluk ve beraberlik kurabiliriz.
Miting çok coşkulu geçti. “Dünya yerinden oynar, işçiler birlik olsa!” derken zıplamak çok güzeldi. Bir kez daha patronlara mücadelemizin haklılığını ve bu yasayı istemediğimizi haykırdık. Sloganlar attık, marşlar söyledik. Sonra arkadaşım bana “bu akşam televizyon haberlerde bizi gösterir mi acaba” diye bakacağını söyledi. Ben de “medya, mitinglerin böyle sıcak, coşkulu görüntülerini çekmek, işçilere bu güzelliği göstermek yerine işçilerin gözünü korkutmak için yanlış haberler verir” dedim.
Yeni çıkarılacak olan SSGSS yasası gerçekten hepimizi etkiliyor. Biz öğrenciler de geleceğimiz için işçi sınıfının haklı mücadelesinde şimdiden yerlerimizi almalıyız. Gelecek güzel günler için “Örgütlen, Örgütle, Mücadele Et!”.
1 Mayıs’a Doğru
Gücümüzü Göstermenin Vakti Geldi
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...