Buradasınız
Stajyer ve Genç İşçiler Gebze UİD-DER’de Buluştular
Gebze’den UİD-DER’li bir grup genç işçi
İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesine güç veren UİD-DER, stajyer ve genç işçilerin örgütlenmesi için de çalışıyor. 5 Nisanda UİD-DER Gebze temsilciliğimizde, “Stajyer ve Genç İşçiler UİD-DER’de Buluşuyor” etkinliği düzenledik. Etkinliğimize metal, elektronik, hemşirelik, muhasebe, aşçılık gibi farklı bölümlerde okuyan stajyer işçi-öğrenciler ve ayrıca genç işçiler katıldılar. Etkinliğin ilk bölümünde, patronların neden meslek liselerine önem verdiğini, stajyer ve genç işçilerin ücret sorununu, stajyerlere yaptırılan angarya işleri, karşılaştıkları iş kazalarını, YGS ve LYS maratonunda pompalanan bireysel kurtuluş hayallerini konuştuk. Meslek liselerinde okuyan stajyerler ve sanayi sitelerinde çalışan genç işlerle yaptığımız röportajlardan oluşan ve taleplerimizi anlatan bir video izledik.
“Meslek Lisesi Memleket Meselesi” diyen patronlar, fabrikada ihtiyaç duyulan bölümlerde işçi istihdam etmekten kaçınıp, asgari ücretin üçte birine stajyer işçilere her işi yaptırıyorlar. Etkinliğimizde elektronik bölümü öğrencisi bir stajyer işçi, genç stajyerlerin iş yükünü şu sözlerle anlattı: “Ben hastanede çalışıyordum. Hastanenin MR bölümüne ait elektrik panolarından tek başıma ben sorumluydum.” Muhasebe bölümü öğrencisi bir stajyer işçi ise şöyle dedi: “Yeri geliyor sahaya iniyorum, tırların üstüne çıkıp tek tek tüpleri sayıyorum. Normalde finansman-muhasebe bölümü öğrencisiyim. Ama sevkiyat bölümünde çalıştırılıyorum.” Hemşirelik bölümü öğrencisi bir stajyer işçi ise şöyle anlattı yaşadıkları sıkıntıları: “Staj yeri olarak özel hastanelere gönderilirsek gözlemci oluyoruz. Devlet hastanelerine gönderilirsek, bir hemşirenin yaptığı tüm işleri biz de yapıyoruz. Solunum izolasyonu gibi ağır işlerde de çalıştırılıyoruz. Yanlış bir şey yaptığımız zaman da bize kızıyorlar.”
Bazı stajyerler, fotokopi çekmenin, çay dağıtmanın, temizlik yapmanın, tuvalet temizlemenin pek çok fabrikada stajyerlerin asıl işi gibi görüldüğünü anlattılar. Okul müdürlerinin işveren gibi hareket ettiklerini, bazı patronlardan komisyon aldıklarını söylediler. Alınan siparişlerin atölye derslerinde öğrenciler tarafından üretildiğini anlattılar. Bazı fabrikalarda iş kazası riski ile burun buruna çalıştıklarını anlatan elektronik öğrencisi bir stajyer, “yüksek gerilimin altında çalışıyoruz, hocalarımız gelip de bir kere bile bakmıyor” diyerek, tehlike içinde çalışmaya artık alıştığını ve korkmadığını söyledi. Hastanede çalışan bir stajyer işçi ise, hastanenin morg bölümünde staj yapan arkadaşının stajdan her döndüğünde yüzünün bembeyaz olduğunu dile getirdi. Başka bir stajyer, fabrikada bazen küfürlere maruz kaldığını, ama patronunun her zaman kendilerini haksız çıkardığını başından geçen örneklerle anlattı.
Etkinliğin ikinci bölümünde UİD-DER üyesi bir işyeri baş temsilcisi, stajyer işçilerin sorularını yanıtladı. Stajyerler, şöyle sorular sordular: “En ufak bir şey olduğunda ‘bu benim hakkım’ diyemiyoruz. Çünkü bilmiyoruz. Hangi haklara sahibiz?”, “Yazın arkadaşım staj yaptığı yerden ücretini alamadı. Hukuki olarak ne yapılabilir, dava açılabilir mi?”, “Sendikalı işyerlerinde stajyerlerin koşulları nasıl?”, “Staja başlarken sözleşme imzalıyoruz. Bir de işyerinde sözleşme imzalıyoruz. Sözleşmede bir madde var. Benden kaynaklı bir zarar olursa işverene tazminat hakkı doğuyor. Görevimiz olmayan işler yaptırılıyor. Bu işleri yaparken eksik bir şey yaparsak tazminat isteyebilirler mi?”
Soruların yanıtlanmasının ardından sohbet ettiğimiz stajyerler, karşılaştıkları bu zorluklarla baş edememenin nedenlerini ortaya koydular. “Stajı yakmamak”, “Staj dersinden kalmamak”, “Cesaret edememek”, “yalnızlık” gibi nedenler olduğunu söylediler. Bu toplantının kendilerine çok faydalı olduğunu, bilmedikleri pek çok şeyi öğrendiklerini ve bundan sonra yan yana gelerek kendi sorunlarını konuşup tartışmaları gerektiğini ifade ettiler. Bir olunması gerektiğinin altını çizen bir stajyer, “Bir olmamız lazım. Bir olmadığımız sürece bu sorunlar çözülmeyecek” dedi. Örgütlenmeye vurgu yapan bir başka stajyer ise, “Biz bugün çok güzel bir şey yaptık. Bizim yaşıtlarımızla oturup konuşmamız gereken konular bunlar. Sadece stajyer konusu değil. Biz öğrenciyiz. Bize dayatılan bir sistem var. Çok çalışıyoruz. Ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu tarz yerlere sürekli gelmeliyiz. ‘Ne yapabiliriz?’ sorusunu birbirimize sormalıyız. Ve örgütlenmeliyiz. Örgütlenmeye şimdiden başlamalıyız” dedi.
Stajyer ve genç işçi arkadaşlarımız! Yaşadığımız bu sorunlar tek tek senin, benim yaşadığımız sorunlar değil. Hangi lisede okursak okuyalım hepimizin ortak sorunu. UİD-DER, stajyer ve genç işçileri bu sorunları çözmek için mücadele etmeye çağırıyor. UİD-DER’de bir araya gelen genç işçiler bilinçli ve örgütlü olmanın gücüyle güven kazanıyor. Gelin taleplerimiz etrafında birbirimize kenetlenelim. Genç işçilerinin tek umudu örgütlü mücadelededir! Sen de bu mücadeleye katıl ve yaşamının gidişatını başkalarının eline bırakma!
Taleplerimiz:
- Stajyer İşçilerin Ücreti Tam Ödenmelidir!
- Stajyer İşçiler Eğitim Aldıkları Alanlar Dışında Çalıştırılmasın!
- Pratik Eğitimler Usta Öğretici Dâhilinde Verilmelidir!
- Stajyerler Fazla Mesailere Bırakılamaz!
- Stajyer İşçiler Sadece Kaza Sigortasından Değil, Tüm Sosyal Güvenlik Haklarından Yararlanmalıdırlar!
- Sendikaya Üye Olma Hakkı Stajyer İşçilere de Tanınmalıdır!
- Stajyer İşçilere İşçi Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Verilmelidir!
- Meslek Liselerinde Sendika ve Sendikal Haklar Eğitimi Verilmelidir!
Fıtratında Ölüm Olanlara
Arsızlığın Bu Kadarı…
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...