Buradasınız
Tek Çaremiz Örgütlü Mücadelemiz
Manisa’dan bir öğrenci

Merhaba, sizlerle fabrikada iş güvenliği stajyerliği yapan bir arkadaşımla aramızda geçen sohbeti paylaşmak istiyorum. Arkadaşım işten yorgun argın bir vaziyette eve gelmişti. Hep beraber yemek yerken işyerinde yaşadığı önemli bir olaydan bahsetti.
Çalıştığı işyerinde, devamlı kullanılan taşıma halatı çok yıpranmış. Arkadaşım da bu halatın kopup ciddi bir iş kazası yaşanabileceğini oradaki yetkililere bildirmiş ve bir an önce güvenlik önlemi alınmasını istemiş. İşyeri yetkilileri de işçiler işi durdurmasın diye “siz bugünlük çalışın, yarın yeni bir halat getireceğiz” demişler. Bunun üzerine arkadaşım oradaki işçilere halatın kopabileceğini bu nedenle çok dikkatli çalışmalarını söylemiş. Ertesi gün olmuş fakat yeni halat gelmemiş. Arkadaşım da iş kazası olmasın diye oradaki işçileri uyarmış ve çalıştırmak istememiş. Fakat üretim şefi üretim aksamasın diye işçilere, “bugünlük de sabredin, yarın yeni halat gelecek” demiş. İşçiler de çalışmak zorunda kalmışlar. Arkadaşım işçilere yine halatın çok tehlikeli bir durumda olduğunu oradaki çalışanların da bu yüzden çok dikkatli olması gerektiğini anlatmış. İşçiler yemek molasına çıkmaya yakın halat kopmuş. Fakat işçiler tedbirli olduğu için bir yaralanma olmamış. Ama çok ciddi yaralanmalar olabilirmiş!
Arkadaşım, orada halat koptuktan 2-3 saat sonra yeni halatın takıldığını ve işçilerin hayatının umursanmadığını söyledi. Bunun üzerine işçilerle patronların sınıf çıkarlarının zıtlığından konuştuk. Orada üretilen bir araba parçası 1800 liraymış ve günde en az 1000 tane üretiliyormuş! Bu durumun patronların zenginliklerine zenginlik katarken işçilerin uzun saatler boyunca, ağır çalışma koşullarıyla nasıl yıprandıklarını gösterdiğini ve bu gerçekliğin ne kadar adaletsiz bir şey olduğunu konuştuk.
Ben de bizlerin hayatının umursanmadığı bir dünyanın kaderimiz olmadığını, örgütlü ve bilinçli mücadele edersek bu canımızı yakan, hayatımızı karartan düzenden kurtulabileceğimizi anlattım. Arkadaşım da bana “haklısın işçinin işçiden başka dostu yoktur, bizlerin birleşip çıkarlarımız için mücadele etmesi gerekiyor” dedi.
Yalnız Değiliz
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...