Buradasınız
Teknoloji Kime Hizmet Ediyor?
Ankara’dan inşaat işçisi

Yaşadığımız çağda teknoloji muazzam derecede gelişti. Sermaye sınıfının her fırsatta zihnimize kazıdığına göre; ulaşım, iletişim, barınma gibi ihtiyaçlar teknolojik gelişmeler sayesinde kolayca sağlanır duruma geldi. Kullandığımız cep telefonları sayesinde istediğimiz kişiye, bilgiye anında ulaşabiliyoruz. Yorucu ve uzun süren işleri, yeni teknolojik aletlerle, zahmetsiz ve çok kısa zamanda yapabiliyoruz. Bir yerden bir yere kolaylıkla ve kısa zamanda gidebiliyoruz. Peki, içinde yaşadığımız adaletsiz kâr düzeninde zannedildiği gibi, teknoloji işçi ve emekçilere hizmet etmek için mi var? Teknoloji hayatımızın her alanına girip hayatımızı kolaylaştırmakla mı sınırlı kalıyor? Aslında bu soruyu şöyle sormakta fayda var: Egemenlerin elindeki teknoloji kime hizmet ediyor ve bu bize nasıl yansıyor?
Her şeyi üreten, var eden biz işçiler, emekçileriz. Ürünleri var ederken ezilmeye, sömürüye uzun iş saatlerine, düşük ücretlere maruz kalırız. Yarattığımız bütün zenginliklere patronlar el koyar. Onlar bizim sırtımızdan servetlerini katlarken bizim ücretlerimiz günden güne erir. Her geçen gün yoksulluk batağına saplanırız. Her şeyin kontrolü sermaye sınıfının elinde olduğu sürece teknolojik gelişmeler açısından da durum aynıdır. Teknolojinin geldiği son noktayla işçilerin madenlerde, fabrikalarda zor koşullarda çalışmasına gerek yok aslında. Çünkü teknolojiyle işler çok daha az emek gücü ve zaman harcayarak yapılabilir. Hatta çoğu iş için insan gücüne gerek bile kalmaz. Mesela bu muazzam teknolojiyle işçilerin madenlere inmelerine gerek yok. Ama bugüne baktığımızda bunun böyle olmadığını görürüz. Çünkü patronlar bizleri düşünmezler. Sadece kendi kârlarını ve rahatlarını düşünürler. Mevcut teknolojiyi çalıştığımız kötü koşulları hafifletmek yerine sermayelerini arttırmak için kullanırlar. Örneğin Afrika’daki altın madenlerinde ölesiye çalışan işçiler iş çıkışında x-ray cihazından geçiriliyor. Çünkü patronlar işçilerin altınları “çalmasını” önlemeye çalışıyorlar. Bu ve benzeri örnekler bize her şeyi bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Patronların tek derdi işçiyi daha fazla sömürmektir. Bunun için de teknolojiyi kullanarak zenginliklerini korurlar. Afrika’daki altın madenlerinde olduğu gibi, sermaye sınıfı teknolojiyi insanın daha güvenli şartlarda çalışması yerine kendi kârı ve işçileri aşağılamak için kullanıyor.
Teknolojik gelişmelerin bizim payımıza düşen kısmında aslında egemenlerin teknolojiyi ne amaçla kullandıklarını görürüz. Fabrikalarda bir parçası haline getirildiğimiz makineler, çabucak eskiyen ve bozulan ürünler, tamiratı alış fiyatından fazla olan aletler…
Aldığımız asgari ücretlerle belimizi doğrultamazken bir de çabucak bozulan bu ürünlerin yenisini almak zorunda bırakılıyoruz. Bunları alırken tabi epey borç ve taksitin altına giriyoruz. Teknoloji ve bilim egemenlerin elinde olduğu müddetçe, bu teknolojiyi bizleri daha çok sömürmek, sermayelerini büyütmek ve korumak için kullanmaya devam edeceklerdir. Yüksek gelişmiş teknolojiyle tank, top, tüfek yaparak bizlere yıkımı, kıyımı kısacası hayatımızı zehir eden şeyleri yaşatmaktan geri durmayacaklardır. Bize düşen görev, bizim ürettiğimizle bizleri sömüren ve yıkıma sürükleyen kapitalistleri ve onların köhnemiş düzenini alaşağı etmektir.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...