Buradasınız
UİD-DER Bostancı’da İşçi Bayramlaşması
Kartal’dan bir işçi
Çeşitli fabrikalarda çalışan işçiler ve işsiz olan arkadaşlarımız, bayramlaşmak üzere UİD-DER Bostancı temsilciliğinde bir araya geldiler. Bir işçi olarak katıldığım bu bayramlaşma etkinliğini çok anlamlı buldum. Önce evlerimizden hazırlayıp getirdiğimiz ve UİD-DER sofrasına koyduğumuz yemeklerimizi yedik. Ardından müzik grubundaki arkadaşların okuduğu çok güzel türküleri, şarkıları ve şiirleri alkışlarla dinledik.
Bayram vesilesiyle kısa sohbetler yapıldı. Bu sohbetlerde bir arkadaşımız mini bir anket yaptı. “Kaç kişi kurbanlık aldı” diye sordu. Tek kişi olumlu cevap verdi. Aslında bu durum işçi ailelerinin yaşadığı yoksulluğun göstergesi. Bayramda sofralarına bir parça et koyamayan işçi aileleri ne patronların ne de bu hükümetin umurunda.
Yaşadığımız olumsuzluklara karşı “ne yapabiliriz” sorusunu sordu yine bir arkadaşımız. Bu soruya bir işçi arkadaşımız televizyonlardaki angusları örnek vererek cevapladı. Haberlerde boyunlarına ip geçirilen anguslar saldırganlaşıp kurtulmaya çalışıyorlardı. “Bu örnek de gösteriyor ki hiçbir canlı tutsak edilip boynuna ip geçirilsin istemez” dedi ve ekledi: “Biz işçiler bu sömürüye neden katlanıyoruz?” Tersanelerde, madenlerde, inşaatlarda, tekstilde her yerde patronlar bizlerin kanını döküyor, boyunlarımıza ip geçiriyorlar. Bu duruma son vermek için mücadele etmek zorundayız.
Bir kadın işçi, büyük işçi şairi Nazım’ın bir mısrasına dikkat çekti. Hani Nazım bizlere umut aşıladığı “Güzel günler göreceğiz çocuklar” şiirinde diyor ya “hani şimdi bizim soframıza/ haftada bir et gelir” diye. Bugün aradan geçen onca zamandan sonra patronlar haftada bir değil yılda bir bile soframıza et girmesine izin vermiyorlar. Bizleri böyle acımazsızca sömürüyorlar.
Arkadaşlar, UİD-DER’de yapılan bayramlaşmada birlikte eğlendik ve sorunlarımızı konuştuk. İçinde bulunduğumuz durumu tartıştık. Ben etkinlikten sonra şunu düşündüm: Bu her yanı karanlık dolu sistemden çıkmak için biz işçiler iyi ve kötü günlerde bir araya gelmeli ve örgütlenmeliyiz. Patronlar ne kadar zalim olursa olsun daha güzel günler için moralimizi bozmadan mücadele etmeliyiz.
UİD-DER’le Bayram Bir Başka!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...