Buradasınız
UİD-DER Hayatıma Anlam Verdi
Pendik’ten bir kadın işçi
Yıllarca kendim ve çocuklarım için mücadele vermiş bir kadın işçiyim. İki çocuk annesiyim. UİD-DER’le tanışmamı ve hayatımdaki yerini paylaşmak istiyorum sizlerle. Bir mağazada çalışırken pandemi bahanesiyle işten çıkarılmıştım. En ihtiyacım olan zamanda işten çıkarılmak beni yıkmıştı. Hayatımda da türlü aksilikler üst üste geliyordu. Tam artık her şey bitti diye düşünürken, büyük bir karamsarlığa düşmüşken yolum UİD-DER’le kesişti. Böylece her şeye yeniden başladım! Mücadele azmimi yeniden kazandım. Karamsarlıktan çıkmama yardımcı oldular. Hayatıma bambaşka bir yön verdiler. Katkıları o kadar anlamlı ve değerliydi ki kendimi buldum aslında ve “tam da olmam gereken yerdeyim” dedim. Çocuklarımla birlikte UİD-DER ailesinin bir ferdi oldum.
Hayatıma kattıkları bu onurlu mücadele beni daha güçlü kıldı. Burada dayanışmayı, haklarımızı, sınıfımızın mücadele tarihini öğreniyorum, bilinçleniyorum. Aslında ben geç kaldığımı düşünüyordum ama bana yol gösteren UİD-DER’li işçi kardeşlerim “hiçbir şey için geç değildir” dediler. İşçi sınıfımızın onurlu mücadelesinin ve dayanışmanın içinde yer almam için beni cesaretlendirdiler. Hangi sektörde çalışırsak çalışalım bizler işçiyiz. Ne iş yaptığımız değil haklarımız ve geleceğimiz için mücadele edip etmediğimizdir önemli olan. Daha çok işimiz var, biliyorum. Hem bugün mücadeleyi büyütmeliyiz hem de geleceğe yatırım yaparak çocuklarımızı mücadeleye hazırlamalıyız.
Hayatım boyunca kendimde bir eksiklik hissettim. Bu düzende yaşadıklarımız, gidişat beni rahatsız ediyordu ama bir şey yapmıyordum. Bundan önce çalıştığım işyerlerinde de aynı eksikliği hissediyordum. Hissettiğim eksikliğin ne olduğunu, kafamdaki soru işaretlerinin cevabını UİD-DER’le tanışınca buldum. Anladım ki benim yerim her emekçi kadın gibi işçi sınıfının mücadele saflarıdır. Anladım ki rahatsız ve hoşnutsuz olmak yetmez, elimi taşın altına koymalı ve sınıfımızın mücadelesine ben de katkı sunmalıyım. Anladım ki hayat biz emekçi kadınlar için mücadele edince daha anlamlı hâle geliyor. Şimdi bir metal fabrikasında çalışıyorum ve orada hem haklarımız için hem de işçi arkadaşlarımı mücadeleye kazanmak için emek veriyorum. İyi ki varsın UİD-DER, iyi ki varız, ailemiz hep büyüsün!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.