Buradasınız
UİD-DER Yönetim Kurulundan Üyelerine Teşekkür!

Tüm üyelerimizi ve UİD-DER’e gönül veren tüm dostlarımızı selamlıyoruz! Bundan 3 ay önce kıdem tazminatı hakkımızın elimizden alınmaması için birçok bölgede imza kampanyası başlatmıştık. İstanbul’da onlarca işçi semtinin ve bölgenin yanı sıra, Çorlu’da, Gebze’de, Kocaeli’nde, Ankara’da, Mersin’de, Adana’da yani pek çok yerde imza kampanyamızı başarıyla yürüttük. Başlangıçta belki de birçoğunuz, “acaba tepkiler nasıl olacak” diye düşünüyordunuz. Ama bu kaygılarımız yerini kısa sürede coşkuya ve özgüvene bıraktı.
Hem kendimiz çalıştık kampanya süresince canla başla, hem de yeni tanıştığımız işçi arkadaşlarımızı kattık çalışmalara. Kara kışa, soğuğa, yağmura inat, zabıtaya, polise inat sürdürdük çalışmalarımızı. Şevkle, azimle, coşkuyla ve büyük bir enerjiyle sürdürdüğümüz çalışmalarımızın meyvelerini de topladık. On bilerce işçi gelip bu çalışmayı yaptığımız için teşekkür etti. Bu yüzden dernek yönetimi olarak tüm üyelerimize ve UİD-DER’e gönül veren dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
Şimdi bu kampanyayı neden düzenlediğimizi, neyi amaçladığımızı, sonuçta ne elde ettiğimizi kısaca gözden geçirelim. AKP hükümeti işçi sınıfının örgütsüzlüğünü, sendikaların geriye düşen pozisyonunu fırsat bilip “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında bir saldırı yasası hazırlamıştı. Bizim, UİD-DER olarak birinci hedefimiz, bu yasaya karşı, işçilerin bilinçlenmesi, haklarının nasıl da gasp edilmek istendiğinin farkına varmalarıydı. Bu çerçevede yaklaşık 250 bin insana ulaşmış olduğumuzu göz önüne alırsak, aslında ne muazzam bir iş yaptığımızın daha iyi farkına varırız. 250 bin insana bu yasanın ne tür saldırı maddeleri içerdiğini ve daha da önemlisi, sermaye hükümetlerinden işçi sınıfına fayda gelmeyeceğini anlatmış olduk. Bugünün koşullarında bu, önemli bir başarıdır.
İkinci hedefimiz ise ciddiye alınabilecek sayıda bir imza toplamaktı. Bu açıdan da başarılı bir çalışma yürüttük. 3 ay gibi kısa bir sürede 60 bine yakın imza topladık. Üstelik bizzat işçi semtlerine giderek, işçi mahallelerinde, işyerlerinde ve fabrika önlerinde, grev ve direniş yerlerinde, şehrin tüm büyük merkezlerinde bilfiil stantlar açarak topladık bu imzaları. Yani bizzat işçi sınıfıyla canlı temaslar kurarak bu çalışmayı yürüttük. Bunun ikinci bir örneğinin günümüz koşullarında yaşanmadığını dikkate alacak olursak, ne yaptığımızın daha iyi farkına varabiliriz. Şimdi topladığımız bu imzaları, işçi sınıfından yana milletvekilleri aracılığıyla meclise vereceğiz ve bu işin peşini bırakmadığımızı sermayenin hizmetindeki AKP hükümetine ve diğer düzen partilerine göstereceğiz.
Üçüncü hedefimiz ise, hiç kuşkusuz, yaptığımız her faaliyette olduğu gibi, derneğimizi tanıtmak ve özellikle genç işçilerle bu kampanya vasıtasıyla bağlar kurmak ve onları da sınıf mücadelesinin saflarına kazanmaktı. Yüz binlerce insana derneğimizin amacının ne olduğunu, işçi sınıfının örgütlü ve bilinçli mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu anlatma fırsatı yakalamış olduk. Bu sayede birçok insanla tanıştık, onları etkinliklerimize ve diğer faaliyetlerimize kattık. Özellikle kıdem tazminatının gaspını anlatan seminerimizin tekrarında yakaladığımız yüksek katılım rakamları, bu açıdan nasıl da isabetli bir iş yapmış olduğumuzun kanıtıdır.
Kampanya sayesinde hepimiz önemli deneyimler elde ettik, dersler çıkardık. Belki de bir kısmınızın kafasındaki önyargılar bu sayede yıkıldı. Uzun bir dönemdir muhafazakâr kesimlerin kalesi olarak bilinen semtler de dahi kampanyamızı yürüterek tabuları yıktık. Örgütlü ve bilinçli işçilerin mücadelesi karşısında ne polisin, ne zabıtanın ne de diğer devlet güçlerinin duramayacağını görmüş ve göstermiş olduk.
İşçi sınıfının mücadele örgütleri olması ve bu saldırı yasasına en başta karşı çıkması gereken sendikaların, önemli ölçüde bürokratların elinde olmasından kaynaklı olarak, hiçbir şey yapmadıkları ya da göstermelik eylemlerle durumu geçiştirmeye çalıştıkları bir dönemde, UİD-DER’in işçi sınıfının her türlü sorununa sahip çıktığını ve çıkacağını göstermiş olduk. On binlerce işçinin hafızasında UİD-DER gerçek bir mücadele örgütü olarak yer etmeye başladı.
Bu noktanın son derece önemli olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz. Hepinizin de gördüğü gibi UİD-DER gerçekten de büyüyor ve bir işçi hareketi olarak yol alıyor. Bunun haklı gururunu hepimiz taşımalıyız. Ama üzerimize düşen yeni sorumlulukların da bilincinde olmalıyız. Hareketimizin ilerlemesi, daha fedakârca çalışmalar yapmamızı gerektiriyor. Bıkmadan ve yorulmadan başka bir dünya kurmak için koşturmalıyız. Geçmiş işçi kuşaklarının bize miras bıraktığı mücadele bayrağını daha yükseklere taşımak, UİD-DER’i işçi kitlelerinin güvendiği bir örgüt haline getirebilmek için daha fazla kafa yormalıyız.
Arkadaşlar, burjuvazinin pervasız saldırıları, işçiler örgütlü olmadığı, bilinçli olmadığı sürece hiç durmayacak. Bu kölelik yasalarına karşı işçileri bilinçlendirmezsek ve ortak mücadeleye çekmezsek, bizler de işsiz, aşsız, yarınsız insanlar olacağız. Buna “dur” demek için biz durmadan çalışmalıyız. Omzumuzdaki yük hafif değil, ama 3 aylık bir çalışmanın sonucunda da gördük ki derneğimize gelip giden, bize güvenen işçi kardeşlerimizin sayısı hızla artmaya başladı. Ve unutmayalım ki, tıpkı bizler gibi, işçi kardeşlerimiz de inançla, kararlılıkla, sabırla yapılan doğru şeyleri er ya da geç göreceklerdir. Bu yüzden biz var gücümüzle çalışmaya devam edelim.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Portekiz’de Yeniden Genel Grev!
Kadıköy’de Füze Kalkanına Karşı Eylem
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...