Buradasınız
Umut, İnsanlık ve Midye Kabuğundaki Hayaller!
“Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim” diyen Nâzım Hikmet’in işçi sınıfını, insanı, toplumu ve mücadeleyi işlediği sayısız şiirinin teması umuttur. İnsan umutla yaşar ve umut insana mahsus bir şeydir. Umut verici haberler beklemek, güzel günleri arzulamak ve elbette o günler için mücadele etmek… Her dilde umuda dair sözler edilmiştir. “Umut insanın en son terk ettiği şeydir” der İspanyollar. Bizim buralarda ise “ömür umuttan önce bitmelidir” denir. Çünkü umudun olmadığı yerde yaşam olmaz! Umut varsa yaşam ve yarınlar için mücadele de vardır! Bizim mücadelemiz insanın insana kul köle olmasına ve ezilip sömürülmesine son verme mücadelesidir. İnsanlığın büyük davasıdır bu ve bizler bu davanın çalışkan neferleri, evlatlarıyız!
Dünya ölçeğinde karamsarlığın yayıldığı, insanların çaresizliğe sürüklendiği bir dönemden geçiyoruz. Çünkü kapitalist sömürü düzeninin karanlığı insanlığı nefessiz bırakıyor. Derinleşen ve süreklileşen yoksulluk, her geçen gün büyüyen işsizlik ordusu, artan baskı ve zorbalık, özgürlüklerin yok edilmesi, Suriye’den Ukrayna’ya genişleyen emperyalist savaş ve bu savaşın soframıza giren ekmeği küçültmesi… Dünyamız krizli, fırtınalı, çalkantılı bir süreçten geçiyor ve ne yazık ki bu çalkantı yarın durmayacak! Tarihsel ömrünü doldurmuş kapitalizm yıkılmadan, insanlık uçurum kenarında dolanmaya ve giderek daha da kötüleşen koşullarda yaşamaya devam edecek. Bu gerçeği ya kavrayacağız ya kavrayacağız!
Bugün dünyadaki tüm üretimin nasıl yapılacağına ve ne üretileceğine tek derdi kâr olan bir avuç kapitalist karar veriyor. Gezegenimizin kaderini onlar ve onların hizmetindeki devletler, siyasi iktidarlar belirliyor. Neden? Tek derdi kâr olan ve toplumun çıkarlarını zerrece düşünmeyen bir avuç süper zenginin muazzam bir gelişme kaydetmiş bilim ve teknoloji araçlarını kontrol etmesi anormal değil mi? İnsanlık böyle bir düzene neden mahkûm olsun? Oysa tüm üretimi yapan işçi sınıfı birleşebilir ve bu asalak sürüsünü dünya üzerinden süpürüp atabilir. Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in dediği gibi “Dünyanın tepesinde bir avuç hışır/ Karga kanat çırpsa uykuları karışır.” Onların uykuları karışmadan, sömürü saltanatı son bulmadan insanlık kapitalizmin karanlığından kurtulup özgürce nefes alamaz!
Dünyanın tepesindeki bir avuç hışırın saltanatı bitmesin diye, sermayelerine sermaye katsınlar diye, lüks ve şatafat içinde yaşasınlar diye milyarlarca insan acı çekiyor. Daha fazla kâr için doğa talan ediliyor, üzerine bastığımız toprak altımızdan çekiliyor, evimizin kolonları kesiliyor. Nâzım’ın dediği gibi: Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim/ akarsuyun, meyve çağında ağacın/ serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Doğaya, insana ve hayata düşman kapitalist düzenin bir işçi devrimiyle yıkılacağı günler mutlaka gelecek. Modern bir sınıf olan işçi sınıfı, emeğin gücünü temsil eder aynı zamanda. Son iki yüz yıldır işçi sınıfı, Avrupa’dan başlayarak sömürü düzenine karşı mücadele ediyor. Bu mücadelede nice önemli sonuçlar alındı. Mesela 1917’de Rusya’da işçi sınıfı iktidarı ele aldı ve kendi iktidarını kurdu, doğrudan demokrasi demek olan işçi demokrasisini inşa etmeye başladı. Sonraki yıllarda işçi iktidarı yalnız kaldı ve yenildi ama bu bizim moralimizi bozmuyor, bozmamalı! Dünden bugüne işçi sınıfı sayısız engelleri aştı; kazandı, kaybetti ama yıllar içinde muazzam bir deneyim biriktirdi. Bugün o deneyim UİD-DER gibi işçi örgütlerinde, mücadeleci işçilerde cisimleşmiş durumda. Bu muazzam deneyim bize şunu gösteriyor: Kapitalizmi yıkabilir ve bugünkü teknoloji sayesinde dünyadan açlık ve yoksulluğu kazıyabilir, yeryüzü cennetinin kapılarını açabiliriz.
Ama bunun için bir araya gelmemiz, birleşmemiz lazım. Sömürücülerin yalanlarına kulaklarımızı tıkamalı, yürüdüğümüz yolda cesur ve kararlı olmalıyız. Örgütlü yaşam içinde kendimizi ve etrafımızı değiştirmeliyiz. İşte o zaman nasıl büyük bir güç olduğumuzu daha derinden kavrayacağız. Biz milyonlarız, milyarlarız ve yoktur kapitalist sömürü düzeninden bir çıkarımız.
Nâzım Hikmet “umut insanda” demiştir ama şairimiz örgütlü bir yapı içinde birleşmiş insanı kast eder. Umudu yaratan da taşıyan da insandır. Bu insanlar uzağımızda değil; onlar sınıfını, safını bilen mücadeleci işçilerdir. Emekçi insanlığın acı çektiği bir dünyada zulme karşı koymaktan, birlikte mücadele etmekten daha büyük onur var mıdır? Umudu gerçek kılmak için başka bir yol var mıdır? Öyleyse bırakalım midye kabuğundaki yaşamlarda bireysel kurtuluş hayalleriyle oyalanmayı! İnsanlığın kurtuluşu için mücadele yolunu seçelim ve insanlığın büyük davasının onurlu birer neferi olalım!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...