Buradasınız
Umut Nedir?
Sefaköy’den işsiz bir işçi
Umut nedir diye biz sınıf bilinçli işçilere sorulduğunda, umut kavgada, davada, yaşamda, hayatın her alanındadır diye cevap veririz. Ya da umut, işçilerin ortak mücadelesindedir deriz.
Peki, kapitalist sömürü sistemi ve onun savunucuları bizlere umudu nasıl gösteriyor? Sınırsız hayaller kurabilir, bir bakıma avunursun! Paçayı kurtarma, zengin olma hayalleri sınıf bilincinden yoksun olduğumuzda büyük çoğunluğumuzu etkisine alır. Bu kandırmaca her geçen gün katlanarak devam ediyor. Yeni yıl geliyor. Yılbaşı büyük ikramiyesi çekilecek. Büyük ikramiye tam 35 trilyon! Rakam bile akıl sınırlarını zorlamaya yetiyor. Bu parayla neler yapılmaz ki! Say say bitmez. Gazetelerde, televizyon ekranlarında dönüp dönüp duruyor: olmaz diye bir şey yok, sana da çıkabilir! Çıkmaz deme şansını dene!.. Bu sözleri yılın son aylarında sürekli duyarız. Bununla birlikte bol bol hayaller de kurarız. Çıkarsa okul yaptıracağım, hastane yaptıracağım, fakir-fukaraya dağıtacağım gibi sözleri çok duyarız. Daha çıkmadan çıkmış gibi cevaplar veririz sorulara. Peki, neden insanlar bu tür şans oyunlarına kapılır? Çünkü sistem bizlere bireysel kurtuluşun mümkün olduğunu ve bunun için bu şans oyunlarının önemli bir kurtuluş yolu olduğunu lanse ediyor.
Son yıllarda milli piyangonun yanında iddaa vb. oyunların devreye girmesi muazzam bir rant ve paranın döndüğünü gösteriyor. Bu şans oyunlarında daha okul sıralarındaki çocukların bile ders çalışır gibi iddaa tahmini çalışması şaşırtmamalı bizleri. Sistem insanlara bireysel kurtuluşu ve bunun şans oyunlarıyla olduğunu söylerken sistemin birçok kurumuna bu oyunlardan kaynak aktarılır. Savunma sanayii başta olmak üzere birçok kurum nemalanır bu şans oyunlarından. Oysa bu şans oyunları yüzünden birçok insan işini, aşını, ailesini kaybeder. Bir işçinin aldığı aylık ücretin yarısını veya tamamını bu şans oyunlarına yatırdığına birçoğumuz tanık olmuşuzdur. Bir insanın bu sistemde kendi kurtuluşunu bu tür yollarla araması normal hale gelmiş durumdadır. Bireysel çözüm aranmaktadır. Hani diyor ya Cem Karaca bir şarkısında; Umut fakirin ekmeği! Bu tür bir umut, gerçekten fakirin değil sistemin fakir emekçileri kandırmak için kullandığı bir yalan olmuştur. Oysa bu sistem içerisinde tek başına kurtuluş mümkün değil. Biz işçiler için; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Öyle Bir Geçer Zaman Ki
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...