Buradasınız
Üniversiteli Gençler Çaresiz Değil!
Ankara’dan işçi-öğrenciler
Geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca düzenlenen Üniversite Gençliği Profil Araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırma, Türkiye’deki 33 kentte bulunan 68 farklı üniversiteden toplam 21 bin 156 öğrenci ile gerçekleştirildi. Bu çalışma Türkiye’deki üniversite gençliği üzerine yapılan ilk profil araştırması olma niteliğinde. Araştırma üniversiteli gençlerin içinde bulunduğu olumsuz tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi.
Araştırmaya göre üniversitelilerin sadece yüzde 39’u ailesinin yanında kalıyor. Biz üniversiteli gençlerin en büyük sorunlarından biri barınma sorunu. Pek çoğumuz üniversite okumak üzere gittiğimiz şehirlerde kalacak yer bulamıyoruz çünkü devlet yurtlarının sayısı mevcut öğrenci kapasitesini karşılayacak düzeyde değil. Bu nedenle nice genç, cemaat ve vakıf yurtlarında kalmaya mecbur bırakılıyor. Devlet yurdunda kalma şansını yakalayabilenler ise yurtlarda birçok sorunla cebelleşiyor. Odaların koğuş gibi olması, verimli çalışma ortamının olmaması, yemeklerin pahalı olması, duş imkânlarının kısıtlı olması en başta gelen sorunlar arasında yer alıyor. Öte yandan en büyük sorunlarımızdan biri de yurt ücretlerinin çok yüksek olması.
Elbette üniversite gençliği olarak sorunlarımız bunlarla bitmiyor. Meselâ araştırmadaki verilere göre kişisel geliri bin liranın üzerinde olan öğrencilerin oranı yalnızca yüzde 25. Öğrencilerin yarısına yakını, aylık kişisel gelirinin 401 lira ile bin lira arasında değiştiğini söylüyor. Emekçi ailelerin gençleri bir yandan okurken bir yandan da çalışmak zorunda kalıyor. Yüz binlerce gencin okul-iş-ev arasındaki maratonda canı çıkıyor. Araştırmaya katılan öğrencilerin en büyük korkusu ise yoksulluk travması.
Üniversite gençliğinin korkuları maddi zorluklarla sınırlı kalmıyor. Araştırmadaki en çarpıcı verilerden birisi de öğrencilerin yüzde 30’unun okulda ya da yerleşkede kendini güvende hissetmemesidir. Son dönemde ülke genelinde artan baskılar gençleri de etkiliyor. Erkek öğrenciler gözaltına alınmaktan ve tutuklanmaktan korktuğunu dile getiriyor. Kadın öğrenciler ise cinsel istismara uğramaktan korkuyorlar. Türkiye’nin içinde bulunduğu karanlık ortam ne yazık ki pek çok genci çıkışsız bırakıyor. Gençler ekonomik sıkıntılar ve politik atmosfer yüzünden başka yollara savruluyorlar. Son dönemde genç işsizliğin artmasıyla birlikte antidepresan kullanımı, intiharlar, madde bağımlılığı arttı. Araştırmaya katılan gençlerin yarısından fazlasının mutsuz olduklarını söylemeleri durumu çarpıcı bir şekilde özetliyor.
Antidepresan kullanımı, intiharlar veya madde bağımlılığı biz gençlerin sorunlarını çözmüyor. Aksine tüm bunlar sorunlarımızın gerçek kaynağı olan kapitalizmin yarattığı “çözümlerdir.” Kapitalizm gençlere işsizlik, psikolojik bunalımlar ve intiharlar dışında bir şey vaat etmiyor. İşçi sınıfının mücadelesi ise gençlere tüm insanların özgür ve mutlu olacağı sınıfsız bir dünya vaat ediyor. İşte dünyanın her yerinde yükselen isyan dalgalarında gençler en ön saflarda yer alıyor. Bizler de işçi sınıfının gençleri olarak sınıfımızın saflarında mücadeleye katılmalıyız. Çünkü mücadele etmekten başka bir çaremiz yok!
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
- “Bütün Suç Masadakilerin!”
- “Bizim Hayatımızda Şakaya Yer Var mı?”
- UİD-DER’de Bilinçlenelim, Haksızlığa Karşı Birleşelim
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...