Buradasınız
Örgütlü İşçi Burjuvazinin Oyunlarına Kanmaz
Sancaktepe’den bir işçi

Telefonlar, bilgisayarlar doğru kullanıldıklarında insanların hayatlarını gerçekten kolaylaştırırlar. Ama günümüzde kapitalist şirketler bunları hayatlarımızı kolaylaştıralım diye değil, daha çok kâr etmek ve hayatlarımızı ele geçirmek için üretiyor ve geliştiriyorlar. İşçi Dayanışması gazetesinin 137. sayısındaki “Askıdaki Beyin” yazısı, telefon oyunlarının işçi sınıfının çocuklarına ve gençlerine etkisine dikkat çekmişti. Gençlerin toplumdan ve gerçeklerden nasıl da uzaklaştırıldığını gözler önüne sermişti. Telefon insanların hayatlarında o denli yer etmiş ki yürürken, yemek yerken, uyurken, hatta arkadaşlarla buluşup sohbet etmek isterken bile sadece telefonlarla ilgileniliyor.
Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla buluştum. Uzun zamandır görüşmediğimiz için konuşulacak çok konumuz vardı. Hâl hatır sorarak başladık. Henüz masaya oturalı beş dakika olmasına rağmen gözü sürekli telefondaydı. Önemli bir şey olup olmadığını sordum. Telefonu eline alıp oyun oynamaya başladı. Biraz dikkatli ve iğneleyici bakınca çok önemli olduğunu, arkadaşlar arasında iddiaya girdiklerini söyledi. Oyunda seçtiği kahramanla bir çete kurup onu yönetiyormuş. Bu, telefon ve burjuvazinin oyunları tarafından ele geçirilen biri için çok önemliydi. Oysa muhabbet edebildiğimiz beş dakikada patronunun işlerin bozuk olduğu gerekçesiyle kendilerini bir senedir düşük ücrete çalıştırdığını, yüksek zam yapacağı sözü verdiği halde sadece 200 lira zam yaptığını bu nedenle işten çıktığını, kendi işini kurmak için araba almak isterken bir dolandırıcı tarafından 5000 lira dolandırıldığını anlatmıştı. Ne yaptığını sorduğumda polise şikâyette bulunduğunu, dolandırıcının sadece kendisini değil birçok kişiyi dolandırdığını öğrendiğini söyledi. Ama bunlar önemli değildi! Çünkü kendince çözümleri vardı. Hakkın patron tarafından gasp edildiğinde işten ayrılmak, dolandırıcılar tarafından dolandırıldığın zaman polise şikâyet edip sonuç beklemek. Zaten ona göre bunlar çözümsüz şeylerdi. Oysa örgütsüz olduğu ve burjuvazinin oyunları ile eblehleştiği, bireyselleştiği için böyle düşünüyordu. Çözüm aramak yerine uyuşmayı seçiyordu.
Burjuvazi istediği kadar oyunlar oynasın, hayatımıza her noktadan girmeye çalışsın bizler örgütlü olursak burjuvazinin oyununa kanmayız, haklarımızı kimseye gasp ettirmeyiz. Bizim kurtuluşumuzun tek yolu örgütlü ve bilinçli mücadeledir.
Üniversiteli Gençler Çaresiz Değil!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...