Buradasınız
Uykumuzda Bile Çalışmamak İçin Haydi 1 Mayıs’a
Brillant’tan bir işçi
Amerikalı ve Avrupalı işçiler 1800’lü yıllarda ağır çalışma koşullarına karşı verdikleri mücadele sonucunda çalışma süresinin 8 saate düşürülmesini sağlamışlardı. Biz dünya işçi sınıfına 8 saatlik işgününü armağan etmişler, bir de bunu uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs ile taçlandırmışlardı.
Çeşitli sebeplerle sınıf mücadelesinin kesintiye uğraması ve bunu fırsata çeviren patronlar sınıfının saldırıları sonucu neredeyse tüm dünyada işçi sınıfının kazanılmış hakları bir bir gasp edildi. Fazla mesai adı altında çalışma saatleri bıraktık 8 saati, 12, 14 ve hatta 16 saati buluyor. Bilinçli bir şekilde ücretler düşük tutuluyor. Bundan dolayı işçiler fazla mesaiye kalabilmek, aldıkları üç kuruş ücreti arttırabilmek için birbiriyle yarışır duruma gelmişlerdir. İşte bu koşullarda tarihsel hafıza hayati önem kazanıyor. Geçmiş işçi kuşakları, daha iyi çalışma koşullarına sahip olabilmek ve daha iyi ücret alabilmek için ne bedeller ödemişlerdi!
Günlük çalışma saatlerimiz arttıkça, hayatla olan bağlarımız kopuyor, makinenin bir parçası haline geliyoruz. Bütün sosyal ilişkilerimiz yok olma noktasına geliyor. O kadar yoğun çalışmamıza rağmen elimize geçen üç kuruş ücret de zamlarla, vergilerle elimizden çekilip alınıyor. Ömrümüzü iş ve yatak arasında geçiren biz işçiler dünyanın tüm güzelliklerini yaratıyoruz ama payımıza meslek hastalıkları, iş kazaları, erken yaşta belimizin bükülüp yüzümüzdeki çizgilerin derinleşmesi düşüyor. Bir işçi arkadaşımın söyledikleri geliyor aklıma, “uykumda bile çalışıyorum”. Evet, ne yazık ki biz işçiler uykumuzda bile çalışıyoruz.
İnsan gibi çalışmak, insan gibi kazanmak ve insan gibi yaşamak için biz işçilerin fazla çalışması değil, işgününün kısaltılması anlamına gelen 1 Mayıs’a sahip çıkması ve mücadele alanlarında yerini alması gerekiyor. Bunun için ben de haydi 1 Mayıs’a diyorum!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...