Buradasınız
Yeminleri de İmzaları da İnsanlıkları da Sahte!
Gebze’den bir gıda işçisi

Bir işçi emeklisi olan Mehmet Altun 62 yaşındaydı. Onca yaşına rağmen, ona durup dinlenmek yoktu. Ailesini geçindirmek için İstanbul’da, evinin bitişiğindeki inşaatta gece bekçisi olarak sigortasız çalışıyordu. 2 Nisan 2013’te inşaat sahibinin emriyle altıncı kattaki betonu sulamaya başladı. Altun, inşaattan düştü ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Bu andan itibaren yaşananlar kapitalist sömürü düzenin çarklarını gözler önüne seriyor ve acımızı ikiye katlıyor.
Yaşlı işçinin cesedi patron, polis ve doktorun entrikalarıyla toprağa gömüldü. Gülsuyu Polis Merkezi’nde tutanaklara Altun’un iş kazasında değil, dairenin fiyatına bakmak için orada bulunduğu sırada öldüğü yazıldı. Evraklara, eşinin ağzından “satın almak için eşimle eve bakmaya gitmiştik, kucağıma yığıldı” ifadesi yazıldı ve altına sahte imza atıldı. Polis merkezinde iş cinayeti gizlendi, olay doğal ölüm şeklinde rapor edildi. Sözde yasaları uygulayan ve insanların güvenliğini sağlayan polisin, aslında sadece patronları ve onların çıkarlarını koruduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Altun’un ölümünün ardından ortaya saçılan insanlıkdışı tutumlar bununla da sınırlı değil. Doktorluk mesleğine başlamadan söylenen “insan hayatına mutlak suretle saygı göstereceğime, bilgilerimi insanlık aleyhinde kullanmayacağıma, mesleğimi dürüstlük ve onurla yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim” sözleri kulağa hoş geliyor. Ama patronların sömürü düzeninde namus ve şeref de parayla ölçülüyor. Doktor altına imza attığı raporda şöyle diyor: “Yakınlarının beyanları ve tıbbi bulgulara göre ölümünü şüpheli bulmadım.” Oysa ailesinin şikâyeti üzerine 8 ay sonra Altun’un mezarı açıldı ve kemiklerinde kırıklar tespit edildi. İnceleme yapan Adli Tıp, ölümün yüksekten düşme sonucu olduğu yönünde rapor verdi.
Tüm bu yalan ve iftira silsilesine neden olan patron ise önce “inşaatın önünde zaman geçiriyordu, işçim değildir” diyerek pişkin bir ifade verdi. Ardından soruşturma sırasında Altun ailesine “hakkımda ifade vermeyin, sizi mahcup etmeyeceğim” dedi. Sigortasız, düşük ücretle ve sürekli gece çalıştırdığı işçiye yaşarken yaptığı haksızlıklar yetmezmiş gibi, işçinin ne ölüsüne ne de acılı ailesine saygı gösterdi. Mehmet Altun’un kaderi patronların biz işçilere reva gördüğü acılarla örüldü ve sona erdi.
Mehmet Altun iş cinayetinde katledildi ve elbirliği ile bu cinayetin üzeri örtülmek istendi. İş cinayetlerine neden onlalar, iş cinayetleri karşısında üç maymunu oynayanlarla el ele verdi. Elbette bu cinayetler patronlar sınıfının yanına kâr kalmayacak. Sömürü düzenine karşı mücadele eden örgütlü işçi sınıfı, katledilen işçilerin hesabını soracak ve para karşısında insanlığın değerlerinin kaybedilmesine izin vermeyecek.
Bitsin Artık Bu Çile!
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/