Buradasınız
Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
Sefaköy’den sağlık işçileri

Nasıl da ihtiyacımız vardı 1 Mayıs ruhuna. Nasıl da ihtiyacımız var bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye. Yaratılan korku ortamında gecemizin gündüzümüzün koronavirüsle doldurulduğu şu günlerde sağlık işçileri olarak haklarımızı haykırmaya nasıl da ihtiyacımız vardı. Gün geçtikçe kapitalizm altında mahkûm edildiğimiz sağlık sisteminin çelişkileri daha da açığa çıkarken nasıl da ihtiyacımız vardı “koronavirüs değil kapitalizm öldürür” diye haykırmaya. En basit iş güvenliği önlemi olan maskeyi bile bin türlü zorlukla alabildiğimiz şu günlerde nasıl da ihtiyacımız vardı örgütlü şekilde iş güvenliği önlemleri alınsın talebiyle meydanlarda olmaya. Ek ödeme verdik diyerek gururla ekran başına çıkanlara ek ödemelerdeki adaletsizlikle sağlık emekçilerindeki ayrımı körükleyenlere inat, “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganını hep bir ağızdan söylemeye nasıl da ihtiyacımız vardı. İşçi Dayanışması gazetesinden takip ettiğimiz ABD, Brezilya, Afrika’daki sağlık emekçilerinin grevlerine “dünyanın bütün işçileri birleşin” diyerek destek vermeye nasıl da ihtiyacımız vardı. Ekonomik krizin üzerini yarattıkları koronavirüs salgınıyla örtmeye çalışanlara “biz örgütlü işçiler düşmanımızı tanıyoruz, yıkılsın bu düzeniniz” demeye nasıl da ihtiyacımız vardı.
İşte bu umutlarla uyandık 1 Mayıs sabahına, işte UİD-DER’de gözlerimizi, yüreklerimizi gerçeğimize açtık, mücadelenin can suyuyla uyandık bir kez daha. Bizler UİD-DER’den öğrendik sınıfımızın tarihini, gerçek düşmanımızın kim olduğunu. UİD-DER’de umutsuzluğa yer olmadığını, bu 1 Mayıs’ta alanlara çıkamasak da her sektörden işçilerin dayanışma mesajlarını okuyarak tekrar hatırladık. Ayrı evlerde olsak da kendimizi asla yalnız hissetmedik. Çünkü kapitalist sömürü düzenine ve onun bekçilerine inat nasırlı ellerimizi birleştirmeye, aynı rüyalarda, umutlarda buluşmaya, örgütlülüğümüze sahip çıkmaya devam ediyoruz. “Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhuna Sahip Çıkıyoruz” diyerek işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma duygularını yaşamamızı sağlayan, umutsuzluk bulutunu dağıtan örgütümüze minnet borçluyuz. Gelenekten geleceğe örgütümüzle aldığımız bu yolda, gelecek 1 Mayıslarda gene umudumuz, disiplinimiz, sloganlarımız ile meydanlarda olacağız.
Birleştir yüreğinin gümbürtüsünü
Davulun gümbürtüsüyle
Birleştir sesini
Baldan tatlı bir dünyayı kurmaya çağıranların gür sesiyle…
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...