Buradasınız
Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
İstanbul’dan bir grup kadın işçi

Dostlar dostlarımız
Çamların esintisi
Sesinizi getirdi
Gürül gürül yankılara dönüşüyor
Bileklerimizde
Gözlerimizle bakışlarınız
Ak köpüklere dalıyor
Dalga dalga
Dalgalanıyor
Bizler çeşitli sektörlerde çalışan bir grup UİD-DER’li kadın işçiyiz. UİD-DER’li işçiler olarak 1 Mayıs’ın işçi sınıfı için ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu sene 1 Mayıs’ta alanlarda olamasak da tüm dünyadan sınıf kardeşlerimizle aynı duygu ve düşünceyle çarptı yüreklerimiz. Sömürücü egemenlere öfkemizi, hıncımızı biledik yeniden. Korku imparatorluğu kurmak isteyen egemenlere inat “Yaşasın 1 Mayıs” demekten geri durmadık. Çünkü işçi örgütümüz UİD-DER bizlere 1 Mayıs coşkusunu yaşatmak için canla başla çalıştı. Türkiye’nin pek çok bölgesinden ve Avrupa’dan gelen mesajlar bizleri gururlandırdı. UİD-DER’in geçmiş yıllardaki kızıl işçi kortejinden fotoğraflar yayınlandı. Bir kez daha gördük ki; UİD-DER yürümüş, mücadelemiz büyümüş!
Türkiye’den ilk 1 Mayısların fotoğraflarını ve dünyadan miting fotoğraflarını gördük. Ne kadar büyük bir sınıf olduğumuzu tekrar gördük. Bu görüntüler mücadele yolunda inancımızı arttırdı. Kapitalizme olan öfkemizi daha da biledi. Kadın emekçilerin mesajlarında talepleri ve özlem duydukları bir dünya vardı. Şöyle diyorlardı: “Yürekleri yepyeni bir dünya özlemiyle çarpan örgütlü kadınlarız. Egemenler korkuyla tutuşup korkuyla yanıyorlar. Korksunlar! Çünkü dünya işçi sınıfının gür sesiyle meydanları yeniden doldurmasına engel olamayacaklar. İşçi sınıfı özgürlük ve eşitlik şarkılarını söylemeye devam edecek. Kapitalizmin yarattığı kaosa inat: Bir rüyamız var. Bu rüyayı gerçeğe dönüştüreceğiz. UİD-DER feneriyle korkuya teslim olmuyoruz.” Yürekleri birlikte atan işçilerin bu düzene karşı olan öfkesini, yepyeni bir dünya özlemini, 1 Mayıs coşkusunu, tüm taleplerini paylaştığı, paylaştıkça da büyüttüğü ve mücadele azmini bilediği bir ortam yaratan UİD-DER’e teşekkür ediyoruz. Yan yana olmamızın önüne geçilse de zihinlerimizi dört duvarın içine hapsedemediler. Yaşasın işçi sınıfının sesi olmayı, her şeye rağmen umudu büyüterek bizlere ulaştırmayı bilen örgütümüz UİD-DER! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...