Buradasınız
Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
Esenyurt’tan bir grup işçi-öğrenci

Dünya işçi sınıfı mücadelesinin en şanlı günü olan 1 Mayıs geride kaldı. Biz işçilere yaşatmamaya çalıştılar gerçi bu şanlı günü, kapitalist sistemin efendileri insanları evlerine hapsederek tekrardan hatırlamayalım istediler mücadele azmimizi, tekrardan haykırmayalım istediler yarına umudumuzu. Peki, bizler nasıl unuturduk madenlerde çalıştırılan çocuk işçilerin yaşadıklarını, çocuklarıyla birlikte gecesi gündüzüne karışan analarımızı, bacılarımızı nasıl unuturduk, gurbete üç kuruş para için göçmek zorunda kalan babalarımızı, ağabeylerimizi nasıl unuturduk, yurdundan edilen göçmenleri nasıl unuturduk, sermaye uğruna hayatları mahveden savaşları nasıl unuturduk, özlemlerimizi, sevdalarımızı, sevdalılarımızı nasıl unuturduk?
Unutmadık dostlar, unutanlara da hatırlatmaktı bizim görevimiz. İşçi örgütümüz UİD-DER’in öncülüğünde mücadelenin en karanlık günlerde bile yürütülebildiğini bir kez daha öğrendik. UİD-DER’in hazırlamış olduğu 1 Mayıs videosunu hep beraber izledik ve duygularımızı sizinle paylaşmak istedik.
Aramızda ilk defa alanlarda 1 Mayıs ruhunu yaşayacak olanımız, bugünü iple çekenimiz de vardı, geçtiğimiz senelerde UİD-DER’le bu duyguyu yaşayanımız da. Virüsü bahane edip bizden 1 Mayıs coşkusunu çalmaya çalışanlar, bakın görün aynı coşkuyla dolduk UİD-DER’in hazırladığı 1 Mayıs videosunu izleyince. Kendimizi alanlarda slogan atarken hayal ettik, birliğin, dayanışmanın önemini; gücümüzün, özgürlüğümüzün birliğimizden geldiğini; işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin tek kurtuluş yolumuz olduğunu bir kez daha haykırdık. Aile ortamında izlediğimiz videoda içimizi ısıtan bir aile sıcaklığı hissettik. Mücadele tarihimizin böylesine güzel, sınıf penceresinden anlatımının böylesine kısa ve öz şekilde olması, şiirlerle, türkülerle böylesine dostane bir çalışmanın var olması ne güzel. Çalışmanın arkasındaki emek, kendisi de bir mücadele olan bu gelenek ne güzel.
Hangi koşul altında olursak olalım umudun hiç bitmeyeceğini bize öğreten, “örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey” şiarını yaşatan, “hak verilmez alınır” diyen; evlerde, tarlalarda, fabrikalarda ve hayatın olduğu her yerde mücadele ruhumuzu gören, bizlere böyle hitap eden UİD-DER’li dostlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Size selam, size saygı a dostlar.
Sizler, bize bu zulüm düzenini hak görenler, baskılarla bizi susturmaya çalışanlar, bilin ki sabır taşı çatladı çatlayacak, işçinin nasırlı yumruğu tepenizde patladı patlayacak…
Örgütlü genç işçiler olarak, kendi bayramımız olan bu şanlı günde yüreği 1 Mayıs ruhuyla dolan herkes gibi bizler de alanlara aktık gönlümüzle, kenetledik hünerli ellerimizi ve hakkımız olanı haykırdık. Ve onurla ve gururla haykırmaya devam edeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Tarih Bizim Rehberimizdir
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...