Buradasınız
Yönetenlerin Fikri Neyse Zikri de Odur!
Esenyurt’tan bir emekçi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İzmir İl Kongresinde seslendiği kitleye CHP’yi karalamaya çalışırken büyük bir gaf yaptı. Muhalefet partisi ve başkanının zihniyetini eleştirirken, kendi zihniyetlerini “kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık dalgasıyla hesaplaşmayı reddeden zihniyettir bizim zihniyetimiz” dedi. Bu sözler üzerine salon bir anda buz kesti. Bu sözleri iktidar partisi için başka birisi söylese suç duyurusunda bulunulurdu. Savcılık da boş durmaz hemen adli süreci başlatırdı. Ama bunu söyleyen hem Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel Başkanı olunca bu mümkün olmuyor.
Egemen sınıfın yönetenleri ve patronları, kadını işlerine gelince çıkarlarına uygun bir şekilde dillerinden düşürmüyorlar. Kadın siyasi malzeme, kadın namus davası, kadın düzenin dayattığı ahlâksızlığın suçlusu, kadın sermaye için ucuz işgücü oluyor da oluyor. Erkek egemen sistemin ve düzenin ihtiyacı ne ise kadın o oluyor aslında. Ama kimse işçi sınıfının kadınına ne olmak istediğini sormuyor. Yönetenlerin sürekli ahlâk ve cinsiyet üzerinden yürüttükleri politikaların aracı olmuş durumda kadın. Cumhurbaşkanı muhalefeti yuhalattırmak veya kendi partisine prim yaptırmak için cinsiyetçi bir dil kullanıyor. Bunu sürekli yapıyorlar aslında. Eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “tecavüze uğrayan kadın ölsün veya tecavüze uğrayan kadın doğursun” açıklamalarını unutmadık. İçişleri Bakanı kadın cinayetlerinde abartılacak bir durum olmadığını söylüyor, kadın ölümlerini başka ülkelerle kıyaslayıp işlenen cinayetleri meşrulaştırıyor. Bunları ve daha fazlasını söyleyenler aynı zamanda “Cennet anaların ayakları altındadır” diye ikiyüzlü vaazlar veriyor.
Kapitalist sömürü düzeni ne emekçi kadına ne emekçi erkeğe ne de çocuklarına gün yüzü göstermiyor. Hiçbir insan çocuğunun üç kuruşa muhtaç olmasını, açlık, yoksulluk, sefalet içerisinde yaşamasını kabullenemez. Ya da egemenlerin çıkarları için yürütülen savaşta evlatlarını kaybetmek için doğurmaz. Ama bu insanlık dışı düzen, emekçi sınıfın kadınına kahır, çile ve gözyaşından başka bir şey vermediği gibi, hayatını da pamuk ipliğine bağlıyor. İşte bu yüzden kadının yeri mücadele saflarıdır. Emekçi kadınların elinin değdiği her şey güzelleşir. Dünyayı değiştirme mücadelesi de kadını erkeğiyle el ele verip, ilmek ilmek örerek güzelleşecek.
Emekçi Kadın Nasıl Özgürleşir?
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
Son Eklenenler
- Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin...
- Direnişin 10. günü olan 6 Aralıkta, yönetimin sabah vardiyası için içeri işçi almasına itiraz eden direnişçi işçilere jandarma müdahale etti. Coplarla darp edilen ve üzerlerine biber gazı sıkılan 21 işçi, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen,...
- İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana...
- Merhabalar. Ben kurumsallaşmış bir marketler zincirinde, sendikal haklara sahip bir işçiyim. Yaptığım iş nedeniyle yaşadığım sorunları tahmin edebilirsiniz. Müşteriler, mağaza problemleri, patronların bitmek bilmeyen istekleri, yetersiz maaş,...
- Diyelim ki ihtiyaç duyduğumuz bir ürün ya da hizmet için peşin ödeme yaptık. Ürünü veya hizmeti alamadığımız halde ödediğimiz para bir türlü geri ödenmiyorsa ne düşünürüz? İlgili kişilerden iadeyi yapmasını isteriz, paramız iade edilmezse hukuki...
- Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık altı aydır annemin sağlık sorunları ve sigorta hastanelerinin verdiği sözde hizmetin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini, annemin yutkunma sorunuyla başlayan sürecimizi sizinle paylaşmak istedim.
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. İş cinayetlerinin en çok meydana geldiği işkollarından biridir madencilik. Dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı gerçekleşti. Neredeyse her gün, başta Türkiye olmak...
- Birleşik Metal-İş Sendikası 21. Olağan Genel Kurulu, 2-3 Aralıkta “Emek, Yaşam, Gelecek” şiarıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulun gerçekleştirildiği salonda, “Gelenekten Geleceğe, Maden-İş’ten Birleşik Metal İş’e” ve “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Özak Tekstil işçilerinin direnişi ilk haftasını doldurdu. Direnişçi işçilerin 3 Aralıkta kent merkezine yapacakları yürüyüş polis tarafından engellendi. Bu durumu protesto eden işçiler hep birlikte Topçu...
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu KESK, 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’da “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla eylemler gerçekleştirdi. İstanbul’da Kartal Meydanında gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK Eş Genel...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Özak Tekstil’de işçiler, fabrikada 6 yıldır örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasından istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldular. Bunun üzerine fabrika yönetimi BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri...