Buradasınız
Yükselen Doların Faturasını Kim Ödüyor?
Aydınlı’dan bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Gün geçmiyor ki zam haberiyle uyanmayalım. Elimizin değdiği her şey zamlanıyor, cebimize girmeden ücretlerimiz eriyip gidiyor. Ekonomi ne zaman dar boğaza düşse faturasını biz işçilere, emekçilere kesiyorlar. İşyerlerinde maaşlarımız yerinde sayıyor, ücretlerimiz ödenmiyor, geciktiriliyor ama zamlar hiç durmuyor. Tabi bu aralar hepimizin gündemine yerleşen doların yükselişi bu zamlardan bağımsız değil. Her gün doların yükselişiyle güne başlıyoruz. Şimdi içimizden “aman bize ne doların yükselişinden, sanki dolarla mı yaşıyoruz?” diyenleriniz vardır elbet. Ama işin aslı öyle değil kardeşler.
Öncelikle aldığımız asgari ücretin doların karşısında nasıl da eridiğine bir bakalım. Doların bugün 5 lirayı aşması demek biz işçilerin emeklisinden, memuruna maaşlarımızın dolar karşısında ciddi bir değer kaybetmesi demektir. Cumhuriyet gazetesindeki bir haberde liranın dolar karşısındaki değer kaybının biz emekçilere yansımasına ilişkin veriler yer alıyor. Dolar 1 Ocakta 3,78 liraydı. Yani asgari ücretin dolar karşılığı 424 dolardı. 1 Ocakta zamlanan asgari ücret yerinde sayarken dolar sürekli artış gösterdi ve hızla tırmanmaya da devam ediyor. Doların 5 lirayı aşması 1603 liralık asgari ücretin karşılığının 320,6 dolara gerilemesi demek. Yani asgari ücretli bir işçinin kaybı 520 lira oluyor. Yılbaşından bu yana memurların maaşındaki kayıp ise 153 dolar. Bu da dolar kuru 5 lira üzerinden hesaplandığında 765 lira kayıp anlamına geliyor. Yine Ocakta memur emeklisinin aylığının dolar olarak karşılığı 523 dolardı. En düşük memur emeklisi aylığının 2 bin 149 lira olduğunu düşünürsek bunun karşılığı 430 dolar. Bu da 93 dolar, yani 465 lira kayıp anlamına geliyor.
Türk-İş’in verilerine göre 1 kişinin aylık asgari harcaması 2 bin 136 liraya ulaşmış durumda. Biz işçilerin aldığı asgari ücret ise AGİ dahil 1603 lira. Bu haliyle 533 lira düşük alıyorken gelen zamlarla belimiz bükülüyor, ayı zor çıkartıyoruz. 2002 yılında 1 dolar 1,4 lirayken, şu an itibariyle 5 lirayı aştı. Türkiye’nin dış borcu 466 milyar dolar. Döviz açığı nereden tamamlanacak? Dolar arttıkça artan dış borç kimin sırtından ödenecek? Tabii ki biz işçilerin ve emekçilerin sırtından! Maaşımız yerinde sayarken yediğimiz, içtiğimiz gıdalar, doğal gaz, elektrik, su gibi temel ihtiyaçlarımız sürekli zamlanıyor. Yani dememiz o ki kapitalist düzen ne zaman sıkışsa faturasını biz işçilere kesiyor. Peki, ne yapacağız? Faturayı yine biz yoksullar mı ödeyecek? Neden?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...