Buradasınız
Ermenek ve Soma’da Facia Devam Ediyor
Ermenek’in emekçi halkı, 28 Ekimde 18 işçisini maden ocağının derinliklerinde yitirdi. Bu faciada kimisi eşini, kimisi çocuğunu, kimisi de babasını kaybetti. Bölgedeki maden ocaklarında üretim durdu, buralarda çalışan maden işçileri yerin altında mahsur kalan kardeşlerini canlı çıkarmak umuduyla kurtarma çalışmalarına katıldılar. Canla başla toprağı kazan, balçığı dışarı atmaya çalışan işçilerin ve ailelerin umudu 38 gün sonra tükendi; işçilerin tamamının cansız bedenlerine ulaşılmasıyla acı yasa dönüştü.
Yaşadıkları bu büyük acı, patronların ve AKP hükümetinin vurdumduymazlığı nedeniyle hafiflemek bir yana daha da büyüyor. Tek geçim kaynağı maden ocakları olan Ermenekli aileler, ocakların büyük bir bölümünün kapanmış olması nedeniyle açlıkla karşı karşıyalar. Bu durumdan sadece madencilerin aileleri değil, nakliyeciler ve esnaf da etkilenmiş durumda.
301 madencinin katledildiği Soma’da da durum aynı. 301 işçinin katledilmesinden sonra, Soma Kömür İşletmeleri’nin işlettiği Eynez ocağında üretim durdu ve söz verilmesine rağmen işçilere ücretleri ödenmedi. Daha sonra madenciler işten atıldılar. Aynı işletmenin diğer ocaklarında da işçiler işten atıldılar ve Somalı emekçiler, katliam ve derin bir yastan sonra, bir de işsizlik ve sefaletle karşı karşıya kaldılar.
Soma faciasından sonra yürürlüğe sokulan torba yasayı bahane eden patronlar, birçok maden ocağında üretimi durdurmuştu. Hükümet yetkilileri yasayı revize edeceklerini, maden patronlarını mağdur etmeyeceklerini açıklarken, bir yandan da gerekli düzenlenmeler için kollarını sıvamışlardı. AKP’den patronlara giden iyi sinyaller üzerine birçok maden ocağı yeniden faaliyete girmişti ki Ermenek’ten kara haber geldi.
AKP, ancak bu facianın ardından bölgeye müfettiş göndermeyi aklına getirdi! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin iş işten geçtikten, 18 can daha yitirildikten sonra yaptıkları teftişlerin sonunda, maden ocaklarının büyük bölümünün kapısına kilit vuruldu. Hazırlanan raporlar gereği, üretim yapan bir maden ocağı hariç geri kalan tüm ocaklar eksikler giderilene dek kapatıldı.
Teftiş kurulunun kararı şöyle: “Ocağın güvenliği açısından yapılması gereken havalandırma ve kaçış yolunu sağlamak üzere kazı yapılması, su atımı, işçilerin ve malzeme geliş gidişi için kullanılan yolların kontrolü çalışmaları daimi nezaretçi ve iş güvenliği uzmanının gözetiminde en az sayıda işçi ile gerçekleştirilecek. Bu sürede de üretim yapılmayacak.”
Bu rapordan da anlaşılan o ki, bu denetim yapılmasa, iş kazaları gerçekleşmeye devam edecek ve çok sayıda işçi kardeşimizi daha yerin altında yitirecektik. Bu denetimler daha önce yapılsa ve gerçekten önlemler alınmış olsaydı Soma ve Ermenek’te, Şırnak’ta, Zonguldak’ta ve faciaların gerçekleştiği birçok maden ocağında hayatını kaybeden yüzlerce işçi kardeşimiz bugün hayatta olacaktı.
Denetimlerin yapılmasını, masrafların artmasını ve yer altında çalışan işçilere en az iki asgari ücret düzeyinde ücret ödenmesini istemeyen maden patronları, torba yasayı bahane ederek bugüne kadar yüzlerce maden işçisini işten çıkardılar.
Ermenek’te işçi katliamının gerçekleştiği Has Şekerler’e ait işletmelerde çalışan işçilerden biri olan 33 yaşındaki Kürşat Aygün, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Olayın üzerinden 2 ay geçti. Öncekilerle birlikte 5 aylık ücretimiz ödenmedi. Şirkette de herhangi bir muhatap bulamıyoruz. Zor günler yaşıyoruz. Çocuklarımızın en küçük bir isteğini bile karşılayamıyoruz. Bizim tek istediğimiz emeğimizin karşılığını almak.”
25 yaşındaki Ali Gülen, Ramazan Bayramından 10 gün sonra kendilerine ödeme yapıldığını, bir daha da ödeme yapılmadığını söylüyor ve muhatap bulamamaktan yakınıyor: “Hiçbir yetkili bizimle ilgilenmiyor. Hani işçinin teri kurumadan alın terini vereceksin diyorlar ya. Bizim terimiz kurudu. Kazanın olduğu madende çalışan yaklaşık 150’ye yakın arkadaşımız var. Her birimizin 6-7 bin lira alacağı bulunuyor. Paralarımızı alamadığımız için yaşantımız tamamen değişti. Ailelerimizin ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Başka iş imkânı olmadığı için de çalışamıyoruz. Kaymakamlık geçici yardımlar yapıyor ama bunlar yeterli olmuyor. Yetkililerin bizim için kalıcı çözümler üretmesini istiyoruz. Diğer taraftan biz bu sorunları yaşarken, bölgedeki başka bir maden ocağı tamamen kapatıldı ve yaklaşık 150 işçiye çıkış verildi. Önümüzdeki günlerde bu arkadaşlarımız da iş bulmakta zorluk çekecekler. Bölgede zaten işsizlik vardı bu daha da artacak.”
Ekonomik sıkıntılar yaşayan Ermenekli ailelerin acısı katlanarak büyürken, maden patronlarının sermayesinin nasıl büyüdüğüne dair kimi ayrıntılar da ortaya çıkıyor. Soma Madencilik’in 2013 yılında devlete sattığı kömürün yarısının, yani 780 bin ton “kömür”ün taş olduğu ortaya çıktı. Devlet tarafından bu taşlara 49 milyon lira ödenmiş. Soma Holding’e ait Soma İnşaat’ın sermayesi 2013 yılı içinde 75 kat arttı.
Sermaye sınıfı işçinin sırtından işte böyle yükseliyor. Onlar sefahat içinde yaşamlarını sürdürüyor, kârlarına kâr katıyorken, maden işçilerine reva gördükleri ölüm, ailelerine acı ve sefalet!
Türkiye’de sayıları artan milyarderlerin, sermayelerini işçilerin sırtından nasıl büyüttükleri ortada. Kârlarının düşmesini bahane eden patronların madenleri kapatmasına karşılık olarak UİD-DER’in dillendirdiği talebi bir kez daha haykırmak gerek: Madenler İşçi Denetimi Altında Devletleştirilsin!
Dur De!
Stilo Mobilya’da İşten Atma Saldırısı
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....