Buradasınız
Karayolu İşçileri Kadro İstiyor
Taşeron karayolları işçileri, 696 sayılı KHK ile yürürlüğe sokulan taşeron düzenlemesiyle kendilerine kadro verilmemesini protesto ettiler. İşçiler, kadro hakkı talebiyle 17 Ocakta İzmir’de basın açıklaması gerçekleştirdi. Kamu İhale Kanununa göre, çalıştıkları taşeron şirketlerin anahtar teslim ihale aldığı gerekçesiyle kapsam dışı bırakılan karayolu işçileri tepkilerini dile getirdi, kadro talebini bir kez daha yineledi. Yol-İş Sendikası İzmir Şubesi tarafından Karayolları 2. Genel Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına çevre illerden taşeron işçiler de katıldı.
Yol-İş’in basın açıklamasını AKP İzmir İl binası önünde gerçekleştirmek için yaptığı başvuru OHAL gerekçesiyle kabul edilmedi.
Açıklamayı gerçekleştiren Yol-İş İzmir Şube Başkanı Coşkun İz, 2010’dan beri taşerona karşı mücadele verdiklerini ifade etti ve taşeron işçilerinin karayollarında asıl işi yaptıklarını hatırlattı. Kadro olmayı hak ettiklerini vurguladı. İz, kadro hakkı için mücadele etmeye devam edeceklerini belirttiği açıklamada, kadro talebiyle topladıkları dilekçeleri teslim etmek üzere AKP il binasına gideceklerini söyledi.
Şube Başkanının ardından konuşan Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi, “biz bize ait olanların mücadelesini vermek için yola çıktık, biz haklıyız, biz kazanacağız” dedi.
“Taşerona kadro sözünü yerine getiriyoruz” sözüyle düzenlemenin yapılacağını “müjdeleyen” Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, katıldığı televizyon programlarında, kamuda ve belediyelerde çalışan tüm taşeron işçilerinin “ayrımsız, fakatsız” kadroya geçirileceği sözünü vermişti. Açtıkları davalardan feragat etme şartını anlatırken karayolu işçilerinin mücadelesini ve davalarını hatırlatmıştı. Karayolu işçileri, Karayolu Genel Müdürlüğü’nün işçisi olduklarını 2011’de yargı kararıyla tespit ettirmelerine rağmen yıllarca mahkeme kararı uygulanmamış, işçiler kadroya alınmamıştı. Ancak bu süreç karayollarında taşeron düzeninin sonlandırılmasını sağlamadı. Personel gideri yüzde 70’in altında olan taşeron firmaların ve anahtar teslim ihaleleri icra eden taşeron firmaların kapsam dışı bırakılması, kamuda ve belediyelerde on binlerce işçinin kadro beklentisinin boşa düşmesine neden oldu. Hükümetin düzenlemesi taşeronluk sistemini kaldırmıyor, kamuda ve belediyelerde ise işçilerin taleplerini karşılamıyor!
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Taban Maaş Talebiyle Eylem Yaptı
- İşçiler Ek Zam Talep Ediyor
- Kamu İşçileri Ek Zam ve Güvenli İşyeri Talebiyle Eylemler Gerçekleştirdi
- Eğitim-Sen: Eğitimde Sorunlar Devam Ediyor
- İstanbul’da “Sansüre Hayır” Eylemi
- Ücret Gasplarına ve Düşük Zam Dayatmasına Karşı İşçi Eylemleri Devam Ediyor
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası: Sefalete Boyun Eğmeyeceğiz!
- Tarım, Tekstil, İnşaat İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Patronların Sendika Tahammülsüzlüğü, İşçilerin Mücadelesi Devam Ediyor
- İşçiler Ek Zam Talebiyle ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İşçiler Düşük Ücretlere Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor
- Işıl Tekstil’de Sendikalaşmaya “Fıskiye” Engeli!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...