Buradasınız
112 Acil Servisinde Çalışma Koşulları
Sefaköy’den bir sağlık işçisi
Merhabalar arkadaşlar. Ben 112 Acil Servisinde çalışan bir sağlık işçisiyim. Her sektörde olduğu gibi çalıştığım bu sektörde de işçileri canından bezdiren çalışma şartları var. 5 yıldır bu işyerinde kadrolu olarak çalışıyorum. İşe başlama tarihim olan 2007’de 4/b statüsünde çalışmaya başladım. Geçen yıl Temmuz ayında yapılan genel seçim öncesinde, hükümetin seçim yatırımı için kullandığı kadroya geçişimiz, 1 hafta içinde Kanun Hükmünde Kararname çıkarılarak tamamlanıverdi. Birçoğumuzu sevindiren bu gelişmeyle güvenceli çalışma hakkına kavuşmuş olduk. Bu durum bizlerde “demek ki istenince hiç de zor değil” algısını yarattı haliyle.
Tabii sorunlarımız 4/b pozisyonun değişmesiyle yok olup gitmedi. Tam tersine artarak devam ediyor. Her gün daha çok içinden çıkılmaz bir hâl alan bu durum yaşamımızı alt üst ediyor. Kadrolu olmanın verdiği olanaklarla, işçiler İstanbul’a oranla daha sakin olan Anadolu kentlerine, kendi memleketlerine dönmeye başlıyorlar. 4/b pozisyonundayken birçok haktan yoksun olan işçiler, özellikle evli olanlar, ailelerinden uzakta çalışmaya zorunlu kılınıyordu. Çalışma koşullarını, sorunlarımızı biraz daha açmak istiyorum.
İstanbul gibi kalabalık bir kentte, sağlığı tehdit eden acil durumlarda, bu nüfusa hizmet edebilecek yeterli sayıda ambulans ve sağlık çalışanı yok. Dolayısıyla insanların ücretsiz acil sağlık hizmetinden tam ve yeterli kalitede yararlanabilmesinin koşulu da yok. Hem hizmet verilen hastaların kaliteli hizmet alma hem de hizmeti veren sağlık çalışanlarının hakları çiğnenmiş oluyor. İstanbul genelinde faal ambulans hizmeti veren 160 istasyon mevcut. İl Sağlık Müdürlüğü’nün resmi açıklamasına göre İstanbul için bu sayının en az 3 katı olması gerektiği halde, kimi zaman ambulansların arızalı olması nedeniyle bu sayı 100’ün altına düşebiliyor. Arızalanan ambulanslar haftalarca tamir yapılmadan servislerde öylece bekletiliyor. Gerekçe olarak firmalarla ihalenin yapılamadığı gösteriliyor. Sayısı azalan faal haldeki ambulans ekipleri olarak, gün boyunca dinlenme, yemek, tuvalet ihtiyacını bile karşılayamadan çalışıp duruyoruz. 24 saatlik vardiya sistemine dayalı çalıştığımız için tam gün sonunda “pert” olarak çıkıyoruz nöbetlerden. Bu durum, yani yoğun ve yorucu çalışma temposu nedeniyle ve genel olarak da 112 ekiplerinin dağınık olmaları nedeniyle, çalışanlar olarak bir araya gelemeyişimiz sorunlarımızı daha da katlanılmaz kılıyor.
Acil sağlık hizmetlerinin verilişinde, hastaya ulaşma süresinin 10 dakikanın altına düştüğü söyleniyor, ama veriler böyle olmadığını gösteriyor. 112’yi arayan hastalar ambulans yetersizliğinden dolayı bu hizmetten zamanında yararlanamıyorlar. Haliyle ani olarak gelişen, hayatı tehdit eden durumlar karşısında hastalar, geriye dönüşümü mümkün olmayan kalıcı hastalıklarla ya da ölümle karşı karşıya kalıyorlar. Biz işçiler ise, iş yoğunluğu altında daha fazla çalışmak ve sömürülmek zorunda kalıyoruz.
Daha Dur
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...