Buradasınız
12 Eylül Darbesi ve Grev Yasakları
Sendikalar, emekten yana partiler ve dernekler kapatıldı. Getirilen yasalarla sendikaların örgütlenmesinin önüne büyük engeller kondu, grev yapılması neredeyse imkânsız hale getirildi. Çünkü patronlar işçilerin sendikalaşmasını ve grev yapmasını istemiyorlardı. Grev işçilerin üretimden gelen gücünü kullanması ve gücünün farkına varmasıydı. 1980 öncesinde grevler birçok fabrikaya yayılmış durumdaydı. İşçiler, patronların dayatmalarına boyun eğmiyor ve taleplerinin karşılanması için başı dik bir şekilde mücadele veriyorlardı. Meselâ, DİSK Maden-İş’in öncülüğünde yürütülen grevler sonucunda işçiler önemli haklar kazanmış ve diğer sektörlerdeki işçilere de örnek olmaya başlamışlardı. 12 Eylül sabahında sadece patron örgütü MESS’e bağlı 74 işyerinde 30 binden fazla metal işçisi grevdeydi.
1982 Anayasasıyla ve sendikalar, grev ve lokavt yasalarıyla patronların istekleri hayata geçirildi. Grev yapmanın koşulları zorlaştırılırken, pek çok sektörde ise grev resmen yasaklanıyordu. Darbenin ürünü olarak hazırlanan ve bugün de halen yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunuyla “Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze ve tekfin işlerinde; su, elektrik, havagazı, termik santralleri besleyen linyit üretimi, tabii gaz ve petrol sondajı, üretimi, tasfiyesi, dağıtımı, nafta üretimi veya tabii gazdan başlayan petrokimya işlerinde;banka ve noterlik hizmetlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye, şehir içi deniz, kara ve demiryolu ve diğer raylı toplu yolcu ulaştırma hizmetlerinde” grev yasaklanmış durumdadır. Lakin grev yasakları bununla da sınırlı değildir. Savaş ve olağanüstü hal gibi durumlar bahane edilerek de grevler yasaklanmaktadır. Ayrıca Bakanlar Kurulu, “millî güvenliği bozucu” damgası basarak “stratejik” saydığı sektörlerde ya da işyerlerinde grevleri yasaklama yetkisine sahiptir. Örneğin, AKP hükümeti bu gerekçeyle 2003’te Şişe Cam grevini erteleyerek bitirmiştir.
Utanmadan demokrasiden dem vuran AKP hükümeti, işçilerin en demokratik hakkı olan grevin sınırlarını daraltıyor. Havacılık işkolunda grev, bir gecede keyfi bir biçimde yasaklanmış ve buna karşı çıkan 305 THY işçisi işten atılmıştır. Başbakan Erdoğan ve bakanlar, grev yasağını “stratejik sektör” gerekçesiyle açıklıyorlar. Erdoğan, grev olursa “bedeli millet öder” derken, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan grev yasağını hatırlatarak “Çok doğru bir adım atılmıştır, TBMM bunun gereğini yapmıştır… Çünkü öyle sektörler vardır ki, o sektörün durması binlerce sektörü, yüz binlerce işletmeyi durdurur” demektedir. Bu açıklamalarla işçilerin haklarının gasp edilmesi haklı gösterilmeye çalışılıyor. Üretimi durdurmayan, ekonomiyi etkilemeyen ve böylece patronlara işçilerin gücünü göstermeyen bir grevin ne anlamı olabilir? Eğer işçilerin elinden grev hakkı alınırsa patronların eli güçlendirilmiş olur ve patronlar işçilere istediklerini dayatırlar. “Stratejik sektör” gerekçesiyle tüm işkollarında grevlerin yasaklanmasının önü açılmaktadır. Çok açık ki, grevlerden etkilenecek olan “millet” değil patronlardır. AKP ise “milletin” yani işçilerin değil, patronların çıkarlarını korumaktadır.
12 Eylül’ün üzerinden 32 yıl geçmiş olmasına rağmen işçi sınıfı ve toplum üzerindeki etkisi hâlâ devam ediyor. Her işçi bilmelidir ki, gerçekte 12 Eylül darbesi kendisine karşı yapılmıştır. Dolayısıyla 12 Eylül’ün yasaklarına karşı mücadele tüm işçilerin görevidir. Sendikal örgütlenmenin önündeki %10 işkolu barajının kaldırılması, grev yasaklarının son bulması, demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için örgütlenmeliyiz.
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
- Bir Müthiş Bahtiyarlık: “Anlamak Gideni ve Gelmekte Olanı”
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...