Buradasınız
1-0 Yenik Başlamak
Samatya’dan bir UİD-DER’li
Konuşmayı söktükten sonra başlar öğrenmek ve birkaç yıl sonra da okula gitmek… Çocuk yıllarca okumalıdır ki okul bittiğinde iş sahibi olsun, beyaz yakalılara katılsın! Ailenin tek istediği budur. Daha ufacık yaşımızda başlar baskı aileden, çevreden, okuldan. Okursun sonunun ne olacağını ilerde anlayıncaya kadar, sonra bilirsin onca emeğin, çabanın sermaye patronlarına para kazandıracağını… Okurken binlerce sınava tâbi tutulursun, bir sınavdan diğerine koşarsın… Rüyalarına giren sınavlar da cabası, hep sorarlar büyünce ne olacaksın ve örnekler peşi sıra gelir: HÂKİM, DOKTOR, ÖĞRETMEN vb… Herkesin çocukken kurduğu hayallerdir. İlk, orta ve lise derken yaklaşır üniversite sınavları. İyi çalışıp kazanmaktan başka şansın yoktur. Çünkü senden çok ailenin ve çevrenin beklentileri vardır, senin düşüncelerinin ve isteklerinin önemi yoktur, gece gündüz çalışırsın işçi-emekçi çocuğuysan, dershaneye gidemezsin, kitaplarını da daha önce üniversite sınavına girip kazanmış birinden temin edersin. Tüm zamanın ders çalışmaktır. Ailenin istediği de bu değil mi? Patron çocukları gibi özel ders alamazsın. Özel üniversiteye gitme şansın da yoktur. Bu yüzden çok çalışmalısın, çoook…
Sınavı kazanırız. Ufak bir sevincin ardından asıl çile o zaman başlar. Baba ve anne işçidir, emekçidir. Zaten aldığı üç kuruşluk bir ücrettir. Zar zor ay sonunu getiren aile için büyük bir sıkıntıdır çocuğunu OKUTMAK. Ama çocukları ne pahasına olursa olsun okumalıdır onlara göre. Gerekirse ek iş yapılır. Bolca mesailere kalınır ama çocuklar okutulur. Devlet üniversitelerinde daha kapıdan adım atmadan kayıt parası, kitap parası, yurt parası gibi inanılmaz paralar bizden alınır ve ardından sana devlet bir kıyak yapıp burs verir. Ama okul bitince geri isterim ona göre der. Öyle bir planlı tezgâhtır ki bu: önce harç paraları, katkı paraları alınır senden, sonra da geri ödemeli burs almaya mecbur bırakılırsın.
Okulun biter bitmez eve gelirsin. Hemen bir zarf, açıp baktığında yazar “aldığın kredinin geri ödemesini yap!” Ama benim durumumu anlamaz, benim iş bulup bulmadığımı sormaz. “O” ancak parasının derdine düşer. Böyle devam eder. Ödeyemezsin, ileri tarihte tekrar yazı gelir. Ödemediğiniz takdirde eve haciz gelecektir. Okulu kazandım, okudum, bölümüm üzerine iş bulmam gerekmiyor mu? Ama borcumu yatırabilmem için hemen iş bulmam gerek. Ellerini sıvamış patronların bizi beklediğini görürüz. Hani bir söz vardır: “Abi ne iş olsa yaparım”. Oysa ne acı bir cümledir. Kendi bölümünden iş arama fırsatı yoktur. Hemen iş bulmak gerek. İş görüşmesine gideriz. Sırf borcumuzu ödemek içi kabulleniriz işi. İşte böyle başlar bir işçinin hayata tutunma çabaları. Daha ne kadar bu gidişe seyirci kalacağız? Sizce de örgütlenme zamanı gelmedi mi? Örgütlenmeli, ne istediğini bilen ve istediğini söke söke alan bilinçli bir işçi sınıfı yaratmalıyız.
ANI
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...