Buradasınız
“1 Dolar, 1 Lira Olmuş!”
İzmir’den bir işçi

Okul çıkışı otobüs durağı bir anda kovanlarından çıkmış arılar gibi ortalıkta koşuşturan öğrencilerle dolup taştı. Sanki okulda konuşma yasağı varmış gibi öğrenciler kendi aralarında ha bire bir şeyler konuşuyorlardı. Aralarında ileri geri gidip geliyorum. Bir yandan da böyle hararetle konuşup tartıştıkları konunun dersler, hocalar olduğunu düşünerek kulak asmıyorum. Az ilerimdeki gruptan biri “1 dolar, 1 lira olmuş” deyince, o an dikkat kesildim. Yanlarına vardım. Bir şey sormadan bir süre dinledim gençlerin arasında dönen dolar-lira konuşmalarını. Basbayağı krizi tam göbeğinden ama bir yanı ciddi diğer yanı alaya alarak tartışıyorlardı. Üç saat önce baktığımda doların 5,89 lira olduğunu biliyordum.
Gençlerin bu önemli konu hakkındaki sohbetlerine pat diye dalmamak için, “gençler çok sevindim” dedim. Çok konuşan biri “amca neye sevindin, doların 1 lira olmasına mı?” dedi gülerek. “Evet, delikanlı ona sevindim. E siz de sevindiğiniz için bu kadar neşelisiniz” dedim. Cin gibi bakan biri “ya abi, sen de babam gibi hemen inandın mı 1 doların 1 lira olduğuna?” dedi. “Hop, evvela abi değil amca demeniz lazım gelir. Sonracığıma ben de baban gibi doların 1 lira olmasını istiyorum. Siz istemiyor musunuz?” deyince gençler hep birlikte bir kahkaha attılar. Sonra bu delikanlı anlattı meselenin aslını astarını.
“Amca, babam akşam eve geldiğinde önce haberlere bakıyor. Dolar düştü mü, düşmedi mi diye. Bütün kanalların haberlerine tek tek bakıyor. Hepsi ‘dolar düşecek’ diyor. Babam bir seviniyor. Sabah işe gidiyor. Doların düşmediğini müdürden öğreniyor. Müdür ‘dolar düşmezse, zorunlu olarak küçülmeye gideceğiz’ diyormuş her gün. Babam yemek ve çay molalarında mutlaka arıyor. ‘Oğlum bak bakalım dolar düşmüş mü?’ diye soruyor. Ben de hemen bakıyorum. Ama doların düştüğü filan yok. Daha da yükseliyor. Bak, şu Umut Can da okulda bir espri yapalım, dedi. ‘Önümüze gelene 1 dolar 1 lira olmuş diyelim’ dedi. Okulda herkesin dilinde bu espri var. Doların düşmesini biz de istiyoruz. Kantinde her şeyin fiyatını iki katına çıkarttılar” dedi.
Topluluğun cin fikirlisi Umut Can, “amca televizyonda biri geçen gün, ‘dolar 5 liradan satılıyor’ dedi. Buna kim gülmez? Dolar sandviç mi satılsın? Şimdi ben 6 lira 1 dolardan satılmış desem sen gülmez misin?” deyiverince gençlerin hepsi bastı kahkahayı.
“Peki, gençler doların yükselmesi sizi nasıl etkiledi?” diye sordum. Umut Can tam cevap verecekken, kızlardan biri onun ağzını kapatarak, “amca annem bana verdiği günlük harçlığı azalttı. Kantinde her şeye zam geldi. Daha ne olsun?” diye sitem etti. O anda vızıldayan arılar gibi hepsinin bir anda “benim de, benim de” sözleri birbirine karıştı. Sonra biri, “bir de ESHOT zam yaparsa yandık” dedi. Hepsi bir ağızdan, “şom ağızlı, ağzını hayra aç” dediler arkadaşlarına. Umut Can atıldı: “Yarın ESHOT yüzde elli indirim yapmış diyelim okulda” dedi. 25 dakika sonra otobüs geldi. Gençler saygıda kusur etmediler. Önce yaşlıların binmesini beklediler. Umut Can şoföre “abi ESHOT yüzde elli indirim yapacakmış yarın” dedi. Gençlerin hepsi o anda gülmeye başlayınca şoförün ne dediği anlaşılmadı. Ama yüz ifadesinden indirimi onayladığı belli oluyordu.
Zenginlerin çocukları dünyanın en iyi okullarında en iyi öğrenimi görüyorlar. Onların çocuklarının gündeminde şimdilik doların düştüğü veya yükseldiği yok. İleride patron babalarının, analarının koltuklarına oturmaları için yetiştiriliyorlar. Onların babalarını, analarının kasalarını işçi çocuklarının baba ve anaları sürekli dolduruyorlar! Bizim çocuklarımızsa durakta yarım saat otobüs bekler ve krizi konuşur.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...