Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor/1
UİD-DER: Sendikaların ve işçi örgütlerinin 1 Mayıs’a nasıl bir hazırlıkla katılmaları gerekiyor?
İMES’ten Matbaa İşçisi: Bütün işçi örgütlerinin 1 Mayıs’ı birleşik, kitlesel ve işçi sınıfının taleplerini merkeze alır tarzda katılması gerekiyor. Cansız ve sönük geçen 1 Mayıslar, bölünmüş 1 Mayıslar işçi sınıfına güven vermez. Aksine moralimizi bozar. Sendika bürokratlarının 1 Mayıs gününü sembolik kutlamalarla geçiştirmeye çalıştığını ve işçi sınıfı mücadelesinin tarzında değil de bahar bayramı tarzında bir güne dönüştürmek istediklerini iyi biliyoruz. O nedenle sendikalar içindeki mücadeleci işçilerin, temsilcilerin ve mücadeleci sendikacıların hep birlikte, konfederasyon ayrımı yapmadan, 1 Mayıs’a katılımı en üst seviyeye çıkartmak için çalışması gerekiyor. 1 Mayıs’ın ne olduğu çeşitli etkinliklerle işçi sınıfına anlatılmalıdır. Toplantılar, filmler, tiyatrolar, paneller ve sanayi bölgelerinde yapılacak çeşitli eylemlerle işçilerin dikkati 1 Mayıs’a çekilmelidir.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmak ve katılımı azaltmak için her daim yaptığı karalamalar ve baskılara karşı ne yapmalıyız?
İMES’ten Matbaa İşçisi: Bugünkü düzen sahipleri 1 Mayıs’a işçilerin katılımını azaltmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bir yandan işten atmakla tehdit ediyor, diğer yandan polis copuyla tehdit ediyorlar. Medya katılımı düşürmek için bomba atılacağını, saldırı olacağını, olay çıkacağını, insanların ölebileceğini haber yapıyor. Bütün bu saldırı kampanyalarına karşı 1 Mayıs’ta işçi sınıfının disiplini içinde mitinge katılmalıyız. Eğer korkuları yenip alanlara yüz binlerce işçinin katılımını sağlarsak, işte o zaman provokasyon ve tehdit işe yaramaz. Bu türden baskılardan korkmadan, her işçiye ulaşmanın yollarını bulmalı ve patronların uydurduğu yalanları önceden teşhir etmeliyiz.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olan gençlere, kadın ve erkek işçilere, işçi ailelerine son olarak ne söylemek istersiniz?
İMES’ten Matbaa İşçisi: Herkesi 1 Mayıs’a mutlaka katılmaya çağırıyorum. Eğer hepimiz birleşirsek gücümüz artacak ve patronların saldırılarına engel olacağız. Yani birleşirsek eğer, taleplerimizi daha çabuk elde edeceğiz. Bizim adımız sanımız ya da memleketimiz ve milletimiz ne olursa olsun, hepimiz bir sınıfın üyeleriyiz. Genci, kadını ve erkeğiyle sorunlarımız ortak, çözüm yollarımız da ortaktır. O halde “ben katılmasam ne olur ki”, “katılırsam başıma bir şey gelir” gibi düşünceleri bir kenara koymalıyız. Özellikle “benim katılmam lazım” anlayışıyla düşünmeliyiz. Hiçbirimizin iş güvencesi, rahat bir yaşamı, güvenli bir geleceği yoktur. O halde, ben buradan herkesi, ailelerimizle ve işçi arkadaşlarımızla 1 Mayıs’a katılmaya, bu haklı ateşi hep beraber körüklemeye çağırıyorum.
UİD-DER Ailesine Teşekkür Ediyorum
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...