Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /10
Yeniçamlıca’da bir işçi kahvesi. Kahvedeki işçiler, daha önce tanışmamızın verdiği rahatlıkla sıcak bir merhabayla karşıladılar bizleri. Biraz hal hatır sorduk, işyerinden, çalışma koşullarından sohbet edip çayımızı yudumladıktan sonra, 1 Mayıs üzerine sohbet etmeye başladık. Her bir masadan ayrı ayrı sesler eklendi sohbetimize. Şimdi sizlere işçi arkadaşlarımızın görüşlerini aktarıyoruz. Plastik işçisi de vardı aralarında, matbaa işçisi de, atölyede çalışanı da. Birçok işçi arkadaşımız evin tek çalışanı ve yıllardır geçim sıkıntısıyla boğuşuyorlar.
UİD-DER: Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a katılmak sizin için ne ifade ediyor?
1 Mayıs’a birçok kere katıldım, ama birkaçı hariç hepsinin de keyifli yanı değil olaylı yanı kaldı aklımda. Zaten Taksim ısrarından sonra da katılmadım. Eski 1 Mayısları bulmak zor. Umarım bu sene ayrım olmaz da 1 Mayıs’ı o coşkuyla, sizlerle birlikte kutlarız. Bunun bizim günümüz olduğunu biliyorum, bunun için orada olmamız gerektiğini de. İlk 1 Mayıs’ta aklımda kalan, bana kattığı o özgüvendi. Umarım bu 1 Mayıs, kaybettiğimiz özgüveni kazandığımız yer olur.
UİD-DER: Krizin faturasını ödememek için ne yapılmalı?
Biz işçiler için tek çare birlik olabilmek, ama ne yazık ki başaramadığımız tek şey de bu. Birlik olamazsak, bugün ben kaybederim sen susarsın, yarın sen kaybedersin ben susarım, ama kaybeden ikimiz oluruz, biz oluruz. Bunun farkına varmalıyız. Krizin faturasını ödememenin yolu işçi kardeşinin elini tutmaktan geçer, örgütlenmekten geçer, başka yapacak bir şeyimiz yok.
UİD-DER: İşçiler 1 Mayıs’ta hangi talepleri dile getirmeliler? Örneğin bu seneki 1 Mayıs’ın ortak sloganı “işten atmaları geri püskürtmek için 1 Mayıs’a” olabilir mi?
Olabilir, hem de güzel olur. Ama benim gönlümdeki slogan, “Kurtuluş yok tek basına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”. Bunu çok haykırmamız gerek. Bence de talep olarak, bugünlerde en çok ihtiyacımız olan, “işsizlere iş, çalışanlara iş güvencesi”. Bence bu talep ortak talebimizdir.
UİD-DER: 1 Mayıs’ın kitlesel ve coşkulu olması, işçilere güven vermesi ve patronların yüreğine korku salması için sendikalar nasıl bir hazırlık yapmalılar?
Sendikalar benim anlamadığım bir konu, ama şunu biliyorum ki, sendikalar bizim sahip çıkmamız gereken kurumlardır. Biraz önce siz dediniz ki, “Biz 1 Mayıs’ı çok ciddiye alıyoruz, bizim için bir gün değil bir yılın adıdır 1 Mayıs”. İşte sendikalardan da istediğim budur. Bir gün için sendikacı oldukları akıllarına gelmesin lütfen.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmak ve katılımı azaltmak için her daim yaptığı karalamalar ve baskılara karşı ne yapmalıyız? Çevrenizden bu korkular yüzünden katılmayanlar oluyor mu?
Bunu artık devlet yapmıyor desem yeridir. Bunu artık sendikacılar, kurumlar yapıyor. Taksim ısrarı işçileri soğuttu, en azından çevremdeki insanlardaki kanaat bu. Şimdi ne devlet ne patron işçilerin 1 Mayıs’a gitmesini istemediğini açıktan göstermiyor. Ama alttan her türlü pisliği yapıyor. Mesai koyar, polis korkusu koyar, basını ve televizyonu da devreye soktu mu 1 Mayıs fobisini iyice kabartır. Bence bizler uyanık olmalıyız. Bir kere bilelim ki 1 Mayıs bizim için olan bir gün. Geri kalan 364 günü patrona verdin, tamam da, 1 gün de senin olsun bari. O günü vermeyelim onlara, ben böyle düşünüyorum.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olan işçi kardeşlerimize ne söylemek istersiniz?
Söylenecek çok şey var, ama en önemlisi orada olmamız gerektiğidir. Çünkü ya o meydanda yeniden uyanacağız ya da kendi sessizliğimizde her şeyimizi o alanda bırakacağız. Tekel işçisi olacağız o alanda, bir öğrenci olacağız. O alanda bir Kürt olacağız, o alanda ezilmiş, taciz edilmiş bir kadın olacağız. Yani o alanda sorunlarının çözülmesini isteyen bir sınıf olacağız. Olmak zorundayız da!
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
Fatma Baytar Yalnız Değildir!
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /11
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...
- Son yıllarda giderek artan sorunlar biz emekçilerin yaşam koşullarını daha da katlanılmaz hale getirdi. Biz emekçi kadınlar, hayatın yükünü omuzlarımızda hep daha fazla hissederiz. Çocuklarımızın eğitimiyle ilgili pek çok sorun yaşarız ama tek...
- İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Sendikasız işyerlerinde verilen maaşlar bir ev kirasını karşılamıyor. Sendikalı ve çalışma koşullarının görece biraz daha iyi olduğu işyerlerinde ise patronlar işçilerin mücadele...
- Emekçi kadınlar olarak işyerlerimizde, hayatın her alanında çeşitli sorunlar yaşıyoruz. İşçi anneler olarak yaşadığımız en temel sorunlardan biri kreş sorunumuz mesela. Çocuklarımız hasta olursa ya da kreş kapalı olursa ne yapacağız, onları kime...