Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /11
Gebze’de kurulu Legrand Bufer’de çalışan ve Birleşik Metal-İş üyesi bir işçi kardeşimiz, “1 Mayıs’a neden katılmak gerekiyor” sorusuna şu cevabı veriyor: “İşçiler çocuklarını düşünmeliler. Onlar için ne yaptık diye düşünmeliler. Eğer gitmezsek çocuklarımız bizlerden yarın hesap soracak, neden bir şeyler yapmadınız diyecekler.”
UİD-DER: 1 Mayıs’ a katılmak metal işçileri için ne ifade ediyor?
Üretenler biz işçileriz ve üretenin hakkını alabilmesi, hakkına sahip çıkması için katılmak gerekiyor. İşverenler örgütlü hareket ediyorlar. Bizler de örgütlü hareket etmeliyiz. 1 Mayıs’a katılmak işçilerin en doğal hakkıdır.
UİD-DER: İşçilerin 1 Mayıs’ta öne çıkarması gereken talep ve sloganlar neler olmalıdır?
İşçilerin özlük hakları, sosyal hakları, kazanılmış olan tüm haklarının gasp edilmesine “hayır” sloganı öne çıkartılmalıdır. Ayrıca işçilerin 1 Mayıs’ta öne çıkaracağı sloganlar şöyle olabilir: Taşeronlaştırmaya, kölelik bürolarına, esnek çalıştırmaya, mezarda emekliliğe hayır!
UİD-DER. 1 Mayıs’ın daha coşkulu, kitlesel ve işçilerin gücünü ortaya koyan bir gün olması için sendikalar ne gibi hazırlıklar yapmalıdırlar? Sendikanızın 1 Mayıs’a ilişkin yaptığı hazırlıklar nelerdir? Yeterli buluyor musunuz?
Örgütlenmeye çok önem verilmeli. Sık sık işçileri bilinçlendirecek eğitim çalışmaları yapılmalı. 1 Mayıs’a çok az bir zaman kaldı, fakat henüz bununla ilgili yapılan bir çalışma yok.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ı karalamaya yönelik baskı ve propagandalarına karşılık neler yapmalıyız? Çevrenizde bu karalamalar ve baskılardan ötürü 1 Mayıs’a gitmeyenler var mı?
İşçiler bütün güzellikleri üretenlerdir ve her şeyin en iyisine layıktırlar ve bu baskıların karşısında durabilmemiz için her şeyden önce biz işçilerin bilinçlenmesi gerekir. Çevremde de bu baskılardan ya da karalamalardan dolayı 1 Mayıs’a gitmeyenler var.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olan işçilere ne söylemek istersiniz, neden 1 Mayıs’a katılmalılar?
Çocuklarını düşünmeliler. Onlar için ne yaptık diye düşünmeliler. Eğer gitmezsek çocuklarımız bizlerden yarın hesap soracak, neden bir şeyler yapmadınız diyecekler. Ayrıca işçiler sendikalarını denetlemeliler. Sendikalar işçilerindir. İşçiler sendikalarına sahip çıksınlar.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
UİD-DER Ufkumuzu Açıyor
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...