Buradasınız
25 Kasım Grevi Öncesinde Eğitim-Sen Şube Başkanı Azim Şamiloğlu ile Konuştuk
UİD-DER: KESK üyelerine yönelik anti-demokratik baskı, tutuklama ve sürgünler yaşanıyor. Bütün bu baskılar KESK’in mücadelesini nasıl etkiliyor?
A. Şamiloğlu: 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Halit Narin’in söylediği söz, sendikalar üzerindeki baskıların nedenini gösteriyor. Narin işçileri kastederek, “Bugüne kadar onlar güldü biz ağladık, şimdi sıra onlarda” demişti. 12 Eylül sonrasında örgütsüz bir toplum yaratmak istendi. Yasalar sermayeyi güçlü hale getirdi. Sermaye sınıfı magazini, futbolu ve dizileriyle tüm işçileri oyalamaya çalıştı. Bu ve benzeri araçlarla işçi kitlelerinin kendi sorunlarına sahip çıkmamasını sağladılar. Darbe sonrasında, yeniden yeşerecek sınıf mücadelesinin önü daima kesilmeye çalışıldı. Kamu emekçileri için sendika olmaz, yasak deniliyordu. Ama bütün bu baskılara rağmen işçi sınıfının mücadelesine engel olamadılar.
KESK’e yönelik bütün bu baskıların nedeni açıktır. KESK yaptığı örgütlenme ve kampanyalarla parasız eğitim, parasız sağlık, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, toplu görüşme yerine toplu sözleşme ve kreş talebinde bulundu. Bütün çalışanlar için iş güvencesi talep etti. 12 Eylül öncesinde iş güvencesi yasalardan kaynaklanan bir hak değil, örgütlü mücadelenin doğal bir sonucu idi. 12 Eylül sonrasında iş güvencesi yasalarda olmasına rağmen örgütsüzlük nedeniyle kullanılamıyor. Bugün KESK tüm bu talepleri yeniden ileri sürüyor ve devletin baskıları ile karşı karşıya geliyor. KESK’e yönelik yapılan baskıların amacı, kamu emekçilerinin mücadelesinin bütün topluma yaygınlaşmasına engel olmak, verilen mücadeleyi baltalamaktır. Devlet yetkilileri de çok iyi biliyor ki, tutuklanan arkadaşlarımız demokratik talepler için mücadele etmekteler ve tek kelime ile hepsi suçsuzdur.
UİD-DER: KESK, hükümet ile yapılan toplu görüşmelerden çekilme kararı almıştı. Hükümet yüzde 2,5 artı 2,5’luk zam oranı ile kamu emekçilerinin taleplerini dinlemedi. Hükümet ile yapılan zam görüşmelerini kamu emekçileri nasıl değerlendiriyor?
A. Şamiloğlu: KESK’in 6 yıldır yapılan görüşmelerle ilgili tavrı nettir. KESK toplu görüşme değil, toplu sözleşme yapmak istiyor. Yani bizim toplu görüşme yapmak gibi bir talebimiz olmadı. Hükümet kamu emekçilerini “toplu görüşme” masasına çağırarak toplu sözleşme yapma talebimizin önüne geçmeye çalışıyor.
Kamu çalışanları, yapılan zam oranını komik buluyor. Ücretlerimiz yoksulluk sınırının altında. Diğer taraftan yüksek zam verildiğinde kamu çalışanlarının yaşadığı sorunlar çözülmeyecek. Okulda yaşadığımız sorunlar devam ettikçe, sağlık ve eğitim hakkı paralı hale geldikçe, bütün eğitim emekçilerine kadro verilmedikçe, kreş odaları açılmadıkça ve eğitim müfredatı bilimsel hale getirilmedikçe yüksek zam almamızın bir anlamı kalmıyor. Ben iddia ediyorum ki, ileri sürdüğümüz taleplerin çözülmesi halinde kamu emekçileri 5 yıl boyunca hiç zam talebinde bulunmayacaklardır. Tekrar vurgulayayım ki, asıl talebimiz yüksek zam oranı alıp ceplerimizin dolmasını sağlamak değildir.
Bugünkü sistem insanın insanca yaşayacağı, çalışacağı, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını giderebileceği bir yapıya sahip değildir. Eğitim olanakları, aynı il sınırları içinde dahi eşit değil. Devlet, öğrencilerden zorunlu bağışlarla alabildiği kadar para alıyor, fakat karşılığında ezbere, tek tipçiliğe ve diplomaya dayalı bir eğitim veriyor.
UİD-DER: KESK, 25 Kasımda gerçekleştireceği bir günlük greve nasıl hazırlanıyor? 25 Kasım günü yapılacak grevde eğitim emekçilerinin ana talepleri nelerdir?
A. Şamiloğlu: Öncelikle 25 Kasım grevi kamu emekçilerine ve emeği ile geçinen bütün kesimlere moral verecek. Grevin, taleplerimizi kazanacağımız güçlü bir adım olması için çalışıyoruz. Yerellerde ve il düzeyinde işyerlerimizi yani okulları ziyaret ağırlıklı bir çalışma yürütüyoruz. Okul önlerinde ve kalabalık yerlerde hazırladığımız taleplerimizi belirten greve destek bildirileri dağıtıyoruz. Grev günü kamu emekçileri her bölgede belli okulların önünde toplanıp grev şenliği yapacak. Ardından Çapa ve Eminönü’nde toplanıp Beyazıt Meydanına yürüyeceğiz, kamu emekçileri olarak güçlerimizi birleştireceğiz. İlk kez okullarımıza, çalıştığımız kamu binalarına “Bu İşyerinde Grev Var” pankartımızı asacağız.
En temel talebimiz, hükümetin kamu emekçileri sendikalarıyla bir an önce toplu sözleşme yapmasıdır. Herkesin güvenceli iş, onurlu yaşam ve insanca bir ücret almasını talep ediyoruz. Öğrencileri sınavlara boğan sistemin son bulmasını, herkesin eğitim hakkından ücretsiz yararlanmasını istiyoruz. Öğrencilere temiz su ve süt dağıtılmasını, eğitimin tam gün olmasını istiyoruz. Çalışanlara kreş ve emzirme odaları sağlanmasını istiyoruz.
UİD-DER: 25 Kasım grevinde öğrenciler, veliler ve işçi örgütlerinden ne tür bir dayanışma bekliyorsunuz?
A. Şamiloğlu: 25 Kasım günü okullarda, sokaklarda ve meydanlarda olacağız. Öğrenciler, veliler ve işçi örgütlerini yanımızda görmek istiyoruz. Bizler, veliler ve öğrencilere yürüttüğümüz grevi, taleplerimizi açıklayacağız. Kamu çalışanlarının talebi, öğrenci ve velilerin lehine olan istemleri de içeriyor. Öğrencilerimizden o gün okullarına gelmemelerini ve greve destek vermelerini istiyoruz. Velilerden okullara gelerek grevimize destek olmalarını istiyoruz. Kamu emekçilerinin grevi işçi sınıfı için de bir kazanım olabilir. Çünkü biz kendimizi işçi sınıfının bir parçası sayıyoruz. Mavi yakalı, beyaz yakalı veya memur ayrımı yapmıyoruz. Eğer kendimizi işçi olarak görür ve ortak mücadeleyi yükseltirsek bundan bütün işçi sınıfı kazançlı çıkar.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...