Buradasınız
3. Havalimanı İnşaatında Neler Oluyor?

Hükümetin yandaş sermayeye kaynak aktarmak üzere devreye soktuğu en büyük projelerinden biri olan 3. havalimanı, şok eden haberlerle gündeme geliyor. 3. havalimanı şantiyesinde, bugüne kadar çok sayıda iş cinayeti gerçekleştiği, işçi ölümlerinin gizlendiği ifade ediliyor. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Kızmaz, 11 Şubat tarihli haberinde, göçmen işçiler dâhil 31 bin işçinin çalıştığı havalimanı inşaatında bugüne kadar 400 işçinin hayatını kaybettiğini yazdı. Şantiyede çalışan işçilerle görüşen Kızmaz, işçilerin meydana gelen iş cinayetlerinin üzerinin örtüldüğünü anlattığını aktardı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı şantiye, işçiler tarafından mezarlık olarak isimlendiriliyor. Bu haberin basında yer alması ve Meclis’te gündeme gelmesi üzerine bir açıklama yapan Çalışma Bakanlığı ise, iş kazalarında ölen işçi sayısını 27 olarak ifade etti.
İşçiler harekete geçti
Çok sayıda işçinin hayatını kaybettiğini gündeme getiren haberin hemen ardından, şantiyedeki işçilerin çalışma ve barınma koşullarını dile getiren eylemi, iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını doğruluyor.
Havalimanı inşaat alanındaki Akpınar işçi kampında işçiler çalışma ve barınma koşullarının düzeltilmesi talebiyle yürüyüş gerçekleştirdiler. Şantiyede tek kişilik odaların 2; 2 kişilik odaların 4; 4 kişilik odaların ise 6 kişiliğe çıkartılmasına işçiler isyan etti. İşçiler, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Kahrolsun İşçi Düşmanları” sloganları atarak İstanbul Grand Airport kamp amirliğine doğru yürüyüşe geçtiler. İşçilerin bu tepkilerine kamp amiri tehditlerle cevap verdi: “Odalarınıza dönün, böyle yaparsanız hepiniz o odalarda tıkış tıkış yaşarsınız”. Amirlik yaptığı açıklamada odalardaki kişi sayısının arttırıldığından haberi olmadığını iddia etti ve işçilerin odalarına geri dönmelerini istedi.
Havalimanı işçilerinin oluşturduğu komite, kamp amirliğiyle yaptığı görüşmede, yemek sorunu, odalardaki tahtakurusu sorunu, tuvaletlerdeki koku ve kirlilik sorununun çözülmesini, 6 kişilik odalarda kalan işçilerin boş odalara yerleştirilmesini talep etti.
Binlerce işçinin bu taleplerini birlikte ve kararlılıkla ifade etmeleri karşısında kamp amirliği bu talepleri kabul etti.
400 işçi!
İşçilerin protestosuna verilen cevap, aslında inşaat alanında işçilere nasıl davranıldığını da gözler önüne seriyor. 400 işçinin hayatını kaybettiği ifade edilen haber yazısında, işçi ölümlerine ve çalışma koşullarına dair C. isimli bir işçinin çarpıcı aktarımlarına yer veriliyor. C. gözlerinin önünde bir formenin 80 ton yük taşıyan bir aracın altında kalarak hayatını kaybetmesi, metronun yapımında kullanılan her biri 3,5 ton ağırlığında olan 3 taşın çocuk yaştaki 2 işçinin üzerine düşmesi olaylarına tanıklık ettiğini anlattı. Bu iki olayın da sosyal medyaya, gazetelere ve televizyonlara yansımadığını anlattı.
İş cinayetlerine kurban giden işçilerin ceset torbalarıyla uğurlandığına dikkat çeken C., şantiye sahasının Zincirlikuyu mezarlığından sonra en büyük mezarlık haline geldiğini ifade etti. C.’nin anlatımlarına göre, ölen işçilerin ailelerine sus payı olarak 400 bin lira gibi bir para veriliyor. Geçim sıkıntısı yaşayan aileler bu parayı kabul etmek zorunda kalıyor.
Şantiye alanında konuştuğu C.nin söylediklerini aktaran Mehmet Kızmaz’ın haberinde yer alan vahim detaylar şöyle:
Hafriyat kamyonlarının yükleri denetlenmiyor. Tonaj hesabı gerektiği şekilde yapılmıyor. Kulübedeki bir güvenlikçi kamyon başına 30-100 lira arası para alıyor ve hiçbir ölçüm yapmadan kamyonlar yollarına devam ediyor. Zabıtalar sabahtan akşama kadar çayını içip gidiyor. Şantiyedeki yüzlerce tonajlı aracın muayenesi yok. Öz-Trans adında özel bir araç muayene istasyonu, kâğıt üzerinde araçların muayeneye gittiğini yazmaktan başka bir iş yapmıyor. Geceleri araçların arka lambaları yanmadığı için sık sık kaza oluyor. Bu durum köylüler için de tehlike saçıyor. Gündeme ‘kamyon terörü’ şeklinde gelen hafriyat kamyonu şoförleri, fazla yük, fazla çalışma, işi yetiştirme telaşı ve baskı altında tutuluyor. Mehmet Kızmaz, şantiyede çalışan ve üzerlerinde KKC (Kolin, Kalyon, Cengiz) yazısı bulunan araçlara ceza yazılmadığını, araçların ne muayenesine, ne sigortasına, ne de şoförün ehliyetine bakıldığına işaret ediyor.
C.’nin hafriyat kamyonu şoförlerinin de çalışma koşullarına dair aktarımları dikkat çekiyor: “Anadolu’nun ücra bir köşesinde ailesine birkaç kuruş göndermek için gurbete gelmiş bir insana, ‘maaşınız 1.500 TL ve günlük ortalama 6 sefer yapacaksınız, onun dışında yapacağınız her sefer başına 10 TL alırsınız’ deyince şoför de fazla sefer yapayım diyerek resmen ölüme gidiyor. Fazla kazanayım derken hızlanıyor, acele ediyor. Normalde 8 saat çalışılması gerekiyorken, 12 saat çalıştırılıyorlar.”
İnşaat İşçileri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür, inşaat alanındaki üyelerinin verdiği bilgiye göre, haftada en az 3-4 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Özgür, 3. havalimanı şantiyesinde kesin bilgiye ulaşmanın zor olduğunu ifade ediyor.
Çalışma Bakanlığı 27 işçinin hayatını kaybettiğini savundu
3. havalimanı şantiyesinde 400 işçinin ölümünün gizlendiğine dair haberin yayılması ardından Çalışma Bakanlığı bir açıklama yayımladı. Bakanlık, çalışmaların başladığı Mayıs 2015’ten itibaren SGK verilerine göre 27 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. 27 işçi arasında sağlık sorunları ve trafik kazası vakaları nedeniyle hayatını kaybedenlerin olduğunu da ifade ediyor. Şantiyede 30 bin işçi çalışıyor. Açıklamada, “Mevzuat ve uygulamalar gereği” söz konusu iddiaların “kamuoyundan saklanmasının mümkün olmadığı” vurgulanıyor…
Havalimanı şantiyesinde hayatını kaybeden işçilerin bilgisine ulaşmaya çalışan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, şantiyede çalışan işçilere, yakınlarını kaybeden ailelere, iş güvenliği uzmanlarına ve işyeri hekimlerine yaptığı çağrıya gelen yanıtlarla 20 iş cinayeti bilgisine ulaştı. Bu işçilerden üçü trafik kazası (kamyonun fazla yüklenmesi, şantiye içinde başka araçlarla çarpışma) nedeniyle, diğer işçilerse düşme, boğulma, kalp krizi, ezilme gibi nedenlerle yaşamlarını yitirmişler. İSİG Meclisi Çalışma Bakanlığı’na 27 işçinin isimlerini ve ölüm nedenlerini de açıklama çağrısında bulundu.
İş cinayetlerine karşı tek çare örgütlü mücadele!
2017 yılında en az 2006 işçi hayatını kaybetti, ama sermaye ve hükümet işçilerin canını umursamadığı için iş cinayetleri devam ediyor. Bu yılın ilk ayında en az 141 işçi daha iş cinayetine kurban gitti. Ülke ekonomisinin büyüdüğü, patronların kâr rekorları kırdığı açıklamaları yapılırken, iş cinayetlerinin dikkat çekici şekilde artması, büyümenin ne pahasına gerçekleştiğini gözler önüne seriyor. Hâlihazırda iş cinayeti rakamları yüksek... Ancak gerçek rakamların ulaşılabilen rakamlardan daha fazla olduğu biliniyor. Tuzla tersanelerinde iş cinayetlerinin üzerinin nasıl örtüldüğü hafızalardaki yerini koruyor. Her tarafta yükselen inşaat şantiyelerinde gerçekleşen iş cinayetlerinin bir bölümü gizleniyor. İnşaatlar da, kâr rekorları kırdığını açıklayan patronların sermayesi de işçilerin emek gücü, alın teri ve kanı üzerinde yükseliyor. İşçilerin canlarını ve sağlıklarını koruyabilmeleri, çalışma koşullarını iyileştirebilmeleri, birlik olmalarına, mücadele etmelerine bağlıdır!
Sevgili İşçi Babalar
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.